BAŞARIYA SUSAYANLAR (18) / NİYETİM BAĞCIYI DÖVMEKTİ!
DİKKAT, BU KİTAPTA HOKUS POKUS YOK!
Sevgili Necip Bey; benim ve diğer arkadaşların, kitabınız hakkında ister olumlu ister olumsuz yapmış olduğumuz yorumlardan dolayı kırılmamanızı dilerim. Böyle bir eser ortaya koyduğunuz için ayrıca teşekkür eder; insanların adından bahsederken bile çekindiği bir alanda bir kitap yazmadaki medeni cesaretinizden dolayı sizi kutlarım. Çünkü bir roman, hikaye, şiir kitabı vb. yazmak o kadar riskli ve zor değildir. Ama toplumumuzda insanların büyük çoğunluğunun yaka silktiği bir konuda yapılabilecek tüm eleştirilere göğüs germeyi göze alarak bir eser yazmak gerçekten müthiş bir cesaret ister.
Özellikle de matematik gibi gizemli, fazlaca nazlı ama yediden yetmişe her insanın sevgisine ihtiyaç duyabileceği bir sevgili konusunda. Öyle ya matematikle ilgili bir kitabı kaç kişi okur, bir aşk romanını kaç kişi? Şunu anladım ki siz bu işi gerçekten maddiyattan apayrı düşünmüşsünüz.
İtiraf ediyorum ki kitabınızı ilk başlarda ön yargıyla okumaya başlamıştım. Aklımca kitapta eksiklikler bulup eleştirecektim. Açıkça niyetim üzüm yemek değil bağcıyı dövmekti. (Dövmek için de hiçbir geçerli sebebim yoktu ama olsun) Bu düşüncelerle kitabınızı satır satır okumaya başladım. Okudukça ne kadar yanıldığımı anladım.
Kitabı okumaya başladığımda bu böyledir, şu şöyledir o öyle mi yapılır… diyerek ahkam keseceğinizi yada hiç sevmediğim x’li, y’li bir havuz problemini kitabınızı okuduktan sonra şıkır şıkır çözeceğimi ümit ediyordum. (Ne kadar peşin hükümlülük)
Oysa tezinizde de savunduğunuz gibi her şeyin bir yolu yordamı vardır. Evet bir işe doğru yerden başlamak o işi bitirmenin yarısıdır. İnsan en kaliteli tuğlayı, çimentoyu, demiri üretip satıp, isim yapar ve herkes onu tanıyabilir. Ama gerçek taktir edilecek, övülecek birisi vardır ki o da bu malzemeleri sırasına, yerine göre işleyip görkemli ve sanatsal değerde yapılar çıkaran meçhul ustadır.
Çok alıntı yaptığınız ve başkalarının fikirlerine çok yer verdiğinize dair olumsuz eleştiriler olabilir ama ben bu eleştirilere katılamıyorum. Meyve bahçesine girip de tek bir çeşit meyveden yemek yerine çeşitli tatlarda meyvelerden yemenin insana daha çok haz vereceğine inanıyorum.
Onlarca kişini görünüşüne yer vermeniz, biliyorum ki yazacak bir şey bulamadığınızdan değil yaklaşımınızın gerçekçi olduğunu perçinlemekti. Zaten yalnız kendi düşüncelerinize yer verseydiniz bu sefer de fikirlerinizin bilimsel dayanaklardan yoksun olduğunu ileri sürerdik.
Tarihte nice bilim adamının yaptığı önemli çalışma ve buluşlar önce küçümsenmiş ve alaya alınmıştır. Fakat daha sonra bu çalışmalar anlaşılmış ve tarihte hak ettikleri yeri almışlardır.
Kitabınızı okuduktan sonra hokus pokus yapabileceklerini sananlar elbetteki şu an hayal kırıklığı yaşıyorlardır. Lokmayı dahi çiğnemeden yutamıyoruz ki kökleri çok eskilere dayanan bir korkuya bir çırpıda son verebilelim.
Kitabınızı okudum. Hala matematiksel kaygılarım aynı, çok önemli bir değişiklik yok ama bundan sonraki yaşamımda, kitabınızda yer verdiğiniz öneriler, formüller ve çözüm yollarını sırf matematik konusunda değil, karşılaşacağım her türlü sorunda bana ışık tutacağını ve yol göstereceğini biliyor ve belleğime nakşediyorum.
Bu kitabı okuduktan sonra, belki kitabın adıyla tam bir paralellik gösteremedim; matematikle şimdilik tam olarak barışamadım ama en azından matematikle aramdaki buzları eritmenin birkaç değerli sıcak yolunu öğrendim.
Bundan sonraki kitaplarınızın daha da verimli olacağına inanıyorum ve sabırsızlıkla bekliyorum.
MAHMUT YÜKSEL ESKİŞEHİR
