Matematik temelim yok, ne yapmalıyım? (3)
18/07/2022
matematik temelim yok, ne yapmalıyım 3
matematikkafe.com / Sıfırdan Matematik
matematik temelim yok, ne yapmalıyım? (3)
Toplumumuzda matematikle ilgili en çok sorulan sorulardan birisi ”Matematik temelim yok, ne yapmalıyım.” sorusudur. Yıllardır eğitim sistemi bütün ağırlığını başarılı öğrenciler üzerine yapılandırmıştır. Kısaca ”Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.” denmektedir. Yaklaşım bu olunca da bu problemi çözmek için önemli bir çalışma yapılamamıştır. Yapılan çok az çalışmada da eğitimciler çözümlerden çok sorunlara odaklandıkları için ele avuca gelir bir çözüm üretilememiştir. Yani sorunları konuşmaktan çözümleri konuşmaya fırsat kalmamıştır.
Haksızlık yapmayalım. Ayrıca toplumumuzda farklı yaklaşımlarıyla bu problemi bireysel olarak çözen çok değerli eğitimcilerimiz de olmuştur. Fakat bu eğitimciler buldukları bu çözümleri toplum ile paylaşmadığı veya paylaşamadığı için o eğitimcinin emekli olmasıyla bu güzel tecrübeler de emekli olmuş. Daha sonra bu değerli eğitimcinin ölümüyle tecrübeler eğitimcimizle birlikte mezara gitmiştir.
”Bizim oğlan bina okur, döner döner yine okur” sözündeki gibi eğitimimizdeki yanlışlar nesilden nesile devam ederek bu günlere gelmiştir. Eğer o değerli eğitimcilerimizin o değerli tecrübeleri bizlere ulaşsaydı, biz de o metotlara bir şeyler ekleyerek gelişmiş haliyle arkadan gelen nesile aktarırdık. Bu sayede gelişim sürer, eğitimde ve öğretimde olduğumuz yerde saymazdık.
Bu yüzden ”Matematikle Barışıyorum” kitabını yazmak için araştırma yaparken konu ile ilgili ele gelir bir örneğe rastlamadım. Fakat kitap yazmak için yaptığım araştırma ve çalışmalar, daha sonra aldığım geri bildirimlerden edindiğim tecrübeler bana bu konuda bir yerlerden başlamamız gerektiğini gösterdi. Ben de konuya kafa yormaya başladım. Tam bu sırada aradığım cevabı internette ve kitaplarda ararken uzakta değil çok yakında hemen yanıbaşımda buldum.
Eskişehir’de Esentepe Mahallesinde oturuyordum. Eskişehir’de yaşanan arsa sıkıntısı yüzünden belediye Bahçelievler Mahallesinde 4-5 kat bina yapma izni çıkardı. Bunun üzerine mütaahitler ve kooperatifler bina sahipleri ile anlaşarak eski binaların yerine yeni binalar yapmaya karar verdiler. Ama hayret, binaları eski binaların üzerine yapmadılar. Ne yaptılar? Eski binaları yıkıp yeniden derin temeller kazarak sıfırdan daha güçlü binalar yaptılar. Bu olayı görünce beynimde şimşekler çaktı. Tamam, ”Hocam, matematik temelim yok. Matematikte başarılı olmak için ne yapmalıyım?” diyenlere ”Arkadaş, senin iyi kötü bir temelin var ama bu temel sana hayır getirmez. Gel şu işe sıfırdan yani ilkokul 1.sınıftan başlayalım."
Daha sonra bizim sitemizi inceleyerek ve ”Matematikle Barışıyorum” kitabımızı okuyarak kendinize sıfırdan, 9 şiddetinde matematik depremlerine dayanıklı yeni matematik binasının derin temel çukurlarını kazıp beton atmaya başlayabiliriz.
Bu arada benim kitabımı merak edenler en çok ”Hocam, kitabınızı okuyunca matematik sorunumuz bitecek mi?” diyorlar. Ben de ”Hayır, matematik sorununuz bitmeyecek ama matematiğe sıfırdan başlama şansınız doğacak.” diyorum.
”Çünkü, kitabımı okuduktan sonra o derme çatma temelli matematik binanızı yıkmaya ikna olursunuz. Artık elinizde yıkılacak o binadan çok daha büyüğünü ve sağlamını yapma imkanına sahip olursunuz.” diye devam ediyorum.
Evet dostlar, daha sağlam temellerle daha yüksek binalara sahip olmak istiyorsanız eski çürük binanızı yıkmak zorundasınız. Bunun başka yolu yok.
Sağlam temellerin ne kadar önemli olduğunu Mimar Sinan eserleriyle ne güzel ortaya koymuştur.
DEPREME DAYANIKLI:
Mimar Sinan’ın çok sayıdaki eserini inceleyenler, Sinan’ın depreme karşı bilinen ve gereken tüm tedbirleri aldığını söylemekteler. Bu tedbirlerden biri, temelde kullanılan taban harcıdır. Sadece Sinan’ın eserlerinde gördüğümüz bu harç sayesinde, deprem dalgaları emilir, etkisiz hale gelir. Yine yapıların yer seçimi de ilginç. Zeminin sağlamlaşması için kazıklarla toprağı sıkıştırmış dayanak duvarları inşa ettirmiş. Mesela Süleymaniye’nin temelini 6 yıl bekletmesi, temelin zemine tam olarak oturmasını sağlamak içindir.
Mimar Sinan’ın çok sayıdaki eserini inceleyenler, Sinan’ın depreme karşı bilinen ve gereken tüm tedbirleri aldığını söylemekteler. Bu tedbirlerden biri, temelde kullanılan taban harcıdır. Sadece Sinan’ın eserlerinde gördüğümüz bu harç sayesinde, deprem dalgaları emilir, etkisiz hale gelir. Yine yapıların yer seçimi de ilginç. Zeminin sağlamlaşması için kazıklarla toprağı sıkıştırmış dayanak duvarları inşa ettirmiş. Mesela Süleymaniye’nin temelini 6 yıl bekletmesi, temelin zemine tam olarak oturmasını sağlamak içindir.
Evet dostlar, şimdi de ikinci konuya gelelim. Mimar Sinan bile binanın temelinin oturması için 6 yıl beklerken bizim hiç beklemeye tahammülümüz yoktur. Diktiğimiz bir fidanın hemen meyve vermesini, okuduğumuz bir kitabın hemen mucizevi şekilde sorunlarımızı çözmesini bekliyoruz. Beklediğimiz mucize gerçekleşmeyince de o projeye işe yaramaz diye damgayı vuruyoruz. Kısaca çok sabırsızız.
Gelin olaya bir de fizik kanunları yönünden yaklaşalım. Hemen buzdolabının buzluğuna içi su dolu büyük bir kap koyalım. Daha sonra su buz haline geldikten sonra çıkaralım. Çıkardığımız buz kütlesini bir kaba koyarak içine termometre bırakalım.
Daha sonra da altından ısıtmaya başlayalım. Gözlemlediğimizde altından devamlı ısıttığımız halde termometrenin hala sıfır dereceyi gösterdiğini göreceğiz. Buna bakarak buz kütlesinin hiç değişmediğini iddia edebilir miyiz? Tabi ki hayır. Pekiyi verdiğimiz ısı nereye gidiyor? Verdiğimiz ısının hepsi buzu eritmek için kullanılıyor.
O zaman suyun ısısı ne zaman artmaya başlayacak? Tabii ki kaptaki en son buz kütlesi de eriyince..
İşte dostlar, biz de içimizdeki matematik önyargısı ve korku buzları tamamen eriyinceye kadar inanç, sabır, azim, kararlılıkla buzları eritmeye devam edelim.
Öyle, tüm buzları eritmeden suları ısıtmanın mucizevi bir formülü yok. Mucize içinizde, çare de siz de …
Unutmayınız ki, ümitsizseniz ”Ümit sizsiniz!”, çaresizseniz "Çare sizsiniz!"
Bizler ise birer yol arkadaşıyız. Eğer buzları eritip yola çıkmaya karar verirseniz size yol arkadaşlığı yapmaya hazırız…
Necip GÜVEN
|
|
| Doğan Ceylan | |
| BU EĞİTİM SİSTEMİ DÜZELMEZ | |
|
|
| İbrahim Eryiğit | |
| MATEMATİK ŞİİRDEN NE ANLAR KİTABININ TANITIMI! | |
|
|
| Necip Güven | |
| KADİR İNANIR DA İNANIR! | |
|
|
| Prof. Dr. Necati Cemaloğlu | |
| EĞİTİM VE YÖNETİMDE İNOVASYON | |
|
|
| İbrahim Demir | |
| EĞİTİMDE ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ | |
|
|
| Prof. Dr. İbrahim Ortaş | |
| ÖĞRENCİLERİMİZ DERS ÇALIŞMAYI BİLİYOR MU?? | |
|
|
| Ramazan Bakkal | |
| EL AÇAN DEĞİL, EL AÇILAN ÜLKE OLMALIYIZ | |
|
|
| Musa Yıldırım | |
| MATEMATİĞİN DERİN ANLAMI-1 | |
|
|
| Funda Ertan | |
| BİR GARİP SIFIR | |
|
|
| Aysun Gençünal | |
| ÖĞRENME İLETİŞİMİ ÜZERİNE | |
|
|
| Murat Tekineş | |
| ÖĞRETMEK... | |
|
|
| Betül Arıkanlı | |
| HADİ SİGARAYI BIRAKALIM | |
|
|
| Anıl Yeşildağ | |
| HAREKET GERÇEKTEN VAR MI? | |
|
|
| Gülsena Öksüz | |
| ÇOCUKLARDA ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ | |
|
|
| Necmettin Türkoğlu | |
| EĞİTİMDE YAZILIMIN ÖNEMİ | |
|
|
| Nazire Şevval Argunşah | |
| KRİPTOLOJİ NEDİR? | |
|
|
| Hatice Nurseven Evren | |
| KENDİMİZDEN DÜNYAYI SEYRETMEK | |
|
|
| Nevres Arif | |
| ÇOCUK VE EVCİL HAYVAN | |
|
|
| Yusuf Alkanlı | |
| 21.YÜZYILDA İKTİSAT EĞİTİMİ | |