Anne Baba Eğitimi / Nedir bu telaşınız, allah aşkına…
Psk.Dr. Yaşar Kuru

• Hatırlıyorum da:
- Yunanistan’da geçen çocukluk yıllarımda,
- 6 yıl olan ilkokul dönemimde,
- Üzerimden silindir gibi geçen o koskoca yıllar süresince;
• Ne annem ne de babam:
- Okulda hangi dersleri gördüğümü,
- Hangi dersten ne zaman sınav olduğumu,
- Hangi dersten ne ödevler verildiğini,
- Hangi sınavdan kaç aldığımı,
- Hangi dönemin karnesinde hangi dersinin kaç olduğunu,
- Hangi arkadaşımla okulda kavga ettiğimi,
- Hangi dersin notunun yüksek olmasının ne işe yaradığını,
- Hangi ortaokulu nasıl kazanmam gerektiğini,
- Hangi liseye gitmemin kendilerince daha cazip olacağını,
- Hangi üniversitenin hangi bölümünden mezun olmak zorunda olduğumu,
- Hangi mesleğin ileride bana kaç para kazandıracağını…
- Vallahi de billahi de; ne bilirlerdi, ne sorarlardı, ne merak ederlerdi , ne de araştırırlardı…
• Önlerinde saygı ile eğilinecek olan o iki insanın;
- “Saldım çayıra, mevlam kayıra” anlayışı ile hareket ettiklerini düşünürseniz, alınırım.

• Onlar:
- Tüm imkanları ile, tüm çabaları ile, tüm dikkatleri ile, yürekleri ile şöyle diyorlardı bana:

- “ Aklın neye yatıyorsa,
- Elin neye eriyorsa,
- Gücün neye yetiyorsa…önce Allah, sonra biz, tüm varlığımızla senin arkandayız…”
- Böyle bir desteğin, böyle bir motivasyonun, böyle bir rehberliğin “ötesi” var mı sizce…

• Annemin, babamın o yıllarda bana verdikleri eğitim desteğinin, bence “piri” olan birini anlatayım:
- Sabahsı, ödevimi teslim edeceğim günün gecesinde kurşun kalemim kayıp…bir türlü bulamadık ve ben hıçkırıklar içinde ağlamaya başladım, yarın okulda mahcup olursam, diye…
- Evin uzak köşesinde beni izleyen rahmetli babam, aklına yeni bir şey gelmiş gibi hışımla yerinden fırladı.
- Avludaki, kuru çalı-çırpı arasından, kalem kalınlığında olan 3-5 adet dal çubuğunu anneme uzattı.
- İşin mahiyetini anlayan annem, yanan ocakta, çubukların uçlarını kömür şeklinde olana kadar tutup, sıra ile bana veriyordu.
- Kalem gibi yazan kömür kısmı körelmiş olanı tekrar anneme veriyordum, diğerini alıyordum yazmak için…
- Bu şekilde, basit bir ödevi bile, üçümüz birden, saatlerce sonra ancak bitirdik ve yarı geceyi geçen vakitte uyuduk…

• Bunu şunun için anlattım:
- O anda, o iki insanın ürettiği çözüm, bugünün en kral dershanesinden bile makbuldü benim için…

• Günümüzde;
- Ebeveynlerin “siber” saldırıları karşısında çocuk olmak ne zormuş…
• Annelerin-babaların; çocuklarına yönelik olan “sanal” baskılarını izliyoruz.
- En başta geleni ve en usturuplusu ise:
- “ Ağaç yaşken eğilir” olanıdır…
- Allah ne verdiyse yükleniliyor çocuklara.
• Evet; ağaç yaşken eğilir de, çocuk yaşken ”kırılır”…öyle ki, parçalarını bile bulamazsın…

• Çocuğun;
- Terbiyeli olabilmesi, eğitim hayatında başarılara imza atabilmesi, ve kendisine Allah tarafından “monte edilen” fıtratını koruyabilmesi için ilk şart, annesinin-babasının siber saldırılarından “emin” olmasıdır.
• Bugün;
- Teknolojinin değirmeninde öğütülerek un-ufak olduk…
- Üzerimizdeki sanal dünya baskısı sayesinde, çocuklarımız adına kullandığımız terbiye ve eğitim materyalleri de sarsıldı…genleri mutasyona uğradı adeta…

• Nedir bu telaşınız Allah aşkına…anneler, babalar olarak…öğretmenler olarak…
- Daha dün evimde; gözü yaşlı bir anne-babayı, iki saat önceden, 6 yaşındaki çocukları ile birlikte beni beklerken buldum.
- “Hocam; oğlumuz bu yıl birinci sınıfa başladı. Ancak, okula 3 hafta geç gitti. Bir- bir buçuk aydır okula gidip geliyor…anaokulu tecrübesi de olmadı…
- Bu süre zarfında, henüz 10 harfi tanıyabildi…onları okuyup yazabiliyor.
- Derdimiz şu: İki harfi birbirine vuramıyormuş…diğer çocuklar bunu yapabiliyormuş.
- Öğretmeni bize; çocuğumuzun, sınıfın hızına yetişemediğini söyledi…harfleri vurdurmayı beceremiyormuş…
- Okuma güçlüğü çektiğini, disleksi olabileceğini, bir uzmanla görüşmemiz gerektiğini söyledi…

• Çocuğa baktım…onunla konuştum…sorular sordum…zamanı gelince, beni bile tersinden okutabilecek uyanıklıkta ve cinlikte bir çocuk…zaten çok erkenden konuşmuş…emeklemeden yürümüş…her hareketi uyumlu…

• Anneye, babaya acıdım…öğretmene kızdım…sonra da bu yazıyı yazdım.

anne baba eğitimi ana sayfa

yazarın diğer makaleleri