matematikkafe.com
SENİ OKULA GÖNDERDİĞİM İÇİN AFFET BENİ YAVRUM!
Şu anda okulumuzun 6. sınıfta okuyan öğrencilerimi 1. sınıfta aldığımda beynimde bir soru vardı. Daha önce yetiştirdiğimiz öğrenciler matematik sorunluydular. Ve okul yaşantılarının en büyük zorluğunu onlara matematik dersi çıkartıyordu.
Bu dersi bu çocuklara sevdirmeliydik. Fobi olmaktan çıkmalıydı. Bunun için bir çok şey yaptık. Ve ilk yıldan başlayarak büyük matematik oyununu (yalanını diyemediğim için oyun diyorum) sahnelemeye başladık çocuklarla.
Birinci sınıfta inanması güç ama iki işlemi bırakın sayıları bile öğretmedim; sayfa numaralarından kendileri öğrendiler.
Oysa 1. sınıfta her iki karnede de hepsinin matematik notları 5 ti! Ve özellikle bunu belirterek tebrik ettim onları! Oyunun ilk ve en can alıcı sahnesi bitmişti! 2, 3, 4 ve 5. sınıf! Matematik hep 5!
Sene sonunda yaptığımız video çekiminde tek tek yaptığımız röportajdaki bir soruda, gözleri gülerek herkesin verdiği cevap: En sevdiğim ders Matematik!...
Peki sonuç? Objektif sonuç ne? 4 ve 5. sınıftayken girdikleri ilçe geneli sınavlarda ilçede matematikten her zaman en iyi 3 sınıftan birisi oldular! Ve 6. sınıfta dönem sonu matematik başarısı %76!!! 7 ve 8. sınıfların başarı ortalamasının 2,5 katı kadar!
Öğretmen ne yaptı? Aslında öğretmen bir çok öğretmenin yaptığının tersini yaptı. Onların müthiş güzel dünyasını hiç ellemedi, olduğu gibi bıraktı. O dünyayı, kendi ruhuna sinmiş korkularla pisletmedi.
Eğitim dünyasını her şeyiyle özetleyen söz: Eğer çocuklara konuşmayı biz öğretseydik, bir çoğu konuşamazdı!