matematikkafe.com
BİR OKULDA YAŞANAN İNANILMAZ DEĞİŞİM!
d.ali– Size kendi tecrübelerimden bir kesit aktarmak isterim. 1997 senesinde ilk öğretmenliğe başladığımda hayal kırıklığına uğramıştım. Öğretmenler birbirleri ile küs, veliler hergün okul basar, okulda başarı yok, okula sadece torpili olmayanlar ya da sürgünler gelirdi. Müdürün aklı fikri içki ve para kazanmaktı. Okul müdürü daha fazla para kazanmak için (o zamanlar yayınevlerinden açıktan para alınırdı) İstanbul’a tayin istedi ve bir müddet sonra 2500 öğrencili bir okula müdür oldu.
Neyse müdürün tayini çıkınca okulun en genç öğretmeni olmama rağmen müdür vekilliği bana verildi. Daha sonra da müdür yardımcısı olarak vekalet ettim. Arkadaşlar başlangıçta burun kıvırdılar. Fakat Allah’ında yardımıyla kısa sürede okulda ekip ruhunu canlandırmayı, birlikte hareket etmeyi, iletişim kanallarını sağlıklı kılmayı, küslükleri gidermeyi başarabildim. İlk başlarda bazen çok sert önlemler alarak bazen de arkadaşların yapacağı bir çok işi üzerime alarak.
Zaman geçtikçe arkadaşlar da birer birer bana inanmaya ve birlikte hareket etmeye başladılar. Ders programlarında, nöbetlerde hep öğretmen arkadaşlarımın isteğine göre istişare ile orta noktayı bularak onların menfaatini gözettim. Okulun gelir ve giderini birbiriyle anlaşamayan iki arkadaşa verdim. Kendim hiç parasal işlerle uğraşmadım.
Velileri okulda yönetimin içine kattım. Okul aile birliği için yönetim odası tahsis ettim. Okula gelen veliler sorun çıkarmak için gelse bile onları çok sıcak karşıladık, söylediklerinde kesinlikle haksız oldukları düşüncesi ile değil haklı olabileceklerini düşünerek dinledik. Hiç bir zaman veliler karşısında öğretmen arkadaşlarımı küçük düşürecek bir davranış içerisinde olmadım. Bu sebepten dolayı zaman zaman evim taşlanmıştır.
Müfettiş arkadaşlarımıza öğretmenlerin hep iyi yönlerini anlattım. Hiç bir zaman tek başıma karar vermedim. Okulu öğretmen arkadaşlarımla birlikte idare ettik. (Bir arkadaşım vardı, o da müdür vekilliğine adaydı, en fazla desteği ondan gördüm.) Arkadaşları sendikalarından dolayı, etnik ve dini kimliklerinden dolayı yargılamadık. Halktan gaz vermek isteyenlere yüz vermedik.
Kısaca okul personeli arasında sevgi saygı barış ve güven tesis ettik. Zaman içerisinde velilerin okula karşı düşünceleri olumlu yönde değişti ve katkıları arttı. Bu okulun donanım olarak da bir yere gelmesini sağladı. Sürgünle gelinen okul torpille gelinen okul oldu. Her yıl 8-10 öğrencimiz anadolu liselerini kazanır oldu. Sporda, tiyatroda il düzeyinde başarılar elde ettik. Şu anda 2 öğrencimiz İnanç Türkeş Vakfı üstün zekalılar okulunda. İlçede aylıkla ödülü bizim bir arkadaşımızın alması sıradan bir olay oldu. Velisinin okutmak istemediği bir çok öğrencimiz şimdi ya üniversitede okuyor ya da iyi bir meslek sahibi oldu.
ŞUNU ANLATMAYA ÇALIŞIYORUM.
BAŞARI İÇİN ÖN ŞART OKUL İDARECİLERİNDE BİTİYOR. YÖNETİCİLERİN BÜYÜKLENMEDEN, KİBİRLENMEDEN, BİRAZ FAZLA FEDAKARLIK YAPMASI ŞART. İNSAN ODAKLI YÖNETİM BAŞARININ İLACIDIR.
OKULDA BARIŞ, ARKADAŞLIK, GÜVEN TESİS EDİLDİĞİ ZAMAN BAŞARI KENDİLİĞİNDEN GELİYOR. BİR OKUL İKİ DERKEN BİR BAKARSINIZ BÜTÜN ÜLKE CENNET OLMUŞ. BİZİM DAVRANIŞLARIMIZ FERDİ OLMAKTAN ÖTE KURUMSAL DAVRANIŞLAR HALİNE GELİR VE MİLLETİMİZ MİLLETLER AİLESİNDE HAK ETTİĞİ YERİ ALIR.
KAYNAK: forum.memurlar.net/ Eğitim /