Küçük bir başarı öyküsü!
Güneşin o görkemli merhabasıyla gözlerinin kamaştığını hissetti. Sabah olmuştu. Gözlerinin yanında yüreğini de kamaştıran bir şeylerin olduğunu hissetti bir an. Çünkü içi içine sığmıyordu. Büyük bir heyecanla yerinden fırladı. Neyin heyecanıydı bu, hiç anlayamadı. “Allah’ım” dedi içinden “Allah’ım inşallah bu heyecanım hiç bitmez de hep yarım bıraktığım derslerime bugün dört elle sarılır hepsine çalışırım” evet, bu duayı derslerinin başına geçmeden önce hep yapardı ama 1 saat geçmeden hemen pes ederdi. Yüreğine sığmayan heyecanlar bir anda biterdi. Sıkıntılar basardı içini. Sonra kırmızılı boyalı, tek katlı küçük evlerinin bahçesine çıkar kendini rahatlatmaya çıkardı. Bunu bir türlü başaramazdı.
O gün yine aynı şeyler oldu. Büyük bir heyecanla sabah kahvaltısı için oturdu. Elindeki bardağı alıp, evlerinin büyük balkonuna çıktı. Yeşil bir koltukları vardı bu balkonda. Gözüne bir şey takılmıştı. Bir karga. Siyah beyaz renkli. Tüm kargalar gibi ürkütücü bir gagası vardı. Bahçedeki çam ağacının üzerine çıkıyor ve tekrar yere iniyordu. Sonra yerden bulduğu, kendisinin iki katı büyüklüğündeki bir çubuğu çamın tepesine çıkarmaya çalıştığını gördü. Karga o dal ile belli ki yuva yapmaya çalışıyordu. Dalı aldı tam ağaca yerleştirmişti ki dal birden yere düştü. Aynı şeyleri defalarca tekrarladı ama hiç birinde başarılı olamıyordu.
Karga bir hayli dikkatini çekmişti onun. Birden kendisine benzetti onu. O da defalarca derslerinin başına geçiyor ama ders çalışamıyordu, ama bir fark gördü kargada. Karga hiç yılmadan büyük bir azimle sürekli aynı şeyleri yapıyordu.
Oysa o bir kere sıkıldı mı canı bir daha masanın başına geçmeyi istemiyordu. Bir an kargaya ibretle baktı. İçinden onu desteklemiyor değildi. Karga dalı her düşürdüğünde “hadi” diyordu “hadi başaracaksın tekrar dene“ Bunları kendisinin söylediğine inanamadı. Kargaya baktı. Sanki onun sesini duymuş gibi tekrar dalı gidip yerinden aldı ama nafile, yine aynı sonuçla karşılaştı. O ise “bir daha, bir daha” diyor sanki kargaya telkin veriyordu. Karga dala baktı ama bir daha gitmedi oraya. “Olamaz” dedi içinden, “pes etmemeliydin, şimdi bende mi?...” kargayı adeta kendiyle özleştirmişti.
Gözyaşlarına hakim olamıyordu. “Ne olur son bir kez daha” diyordu umutsuzca. Dayanamayıp içeri attı kendini. Bir iki saat sonra tekrar balkona çıktı, gözlerine inanamamıştı. Karga birken ikiye çıkmıştı. Birlikte çalı çırpı getiriyor, hızla yuvayı yapmaya çalışıyorlardı. Azimli karga o dalı gördü yine. Gitti son bir kez daha denedi. “Yaşasın” dedi sonunda çünkü artık karga dalı çalıların üzerine koymayı başarmıştı. Çok sevindi, sevinç gözyaşlarına tek bir söz eşlik etti:
BAŞARACAĞIM….. Rumuz Sena-SİVAS
Değişim Rüzgarları Kitabından Alınmıştır...