Gençlerin verdiği ders!
Ben Antalya’da görev yapan bir İngilizce öğretmeniyim. Yaz tatilinde Eskişehir merkez Satılmış Köyü'ne, akrabalarımı ziyarete geldiğimde 7-8 kişiden oluşan matematik dersine çalışan bir grup öğrenci ile tanıştım. Ellerinde yaşlarına bile uygun olmayan ilköğretim 4.,5. sınıf hatta matematik 1. sınıf kitapları vardı. Öğrenciler ise 14-15-16 yaşlarındaydı.
Kendilerine çalışma grubu oluşturma fikrinin kimden çıktığını sordum. En büyük olanlarından aldığım cevap çok mantıklıydı. Matematik insanlara hayatta her zaman lazımdır. Biz burada liseye hazırlık olsun diye hazırlanıyoruz. Ama belki de sizin bizden daha çok çalışmaya ihtiyacınız var. Zaten siz öğretmenlerin ne kadar zayıf noktası varsa biz de o noktalarda zayıfız diye konuştuklarında tüylerim diken diken oldu. Hatta ben de onlarla beraber iki saat matematik çalıştım. O kadar zevkliydi ki, iki saatin nasıl geçtiğini anlamadım.
Hele bir öğretmen arkadaşın hazırlamış olduğu bir çarpım tablosu vardı ki, hem çok eğlenceli hem de akılda kalıcı idi. Yanımda ikinci sınıfa geçen kızım da vardı. O bile çarpım tablosundan ikileri öğrenmişti. Diğer yaptıkları çalışmaları öğrenince ilgim iyice artmıştı. Birinci sınıfa giden kızım matematik dersinden sonra eve geldiğinde ağlardı. Kızım bile bana ’’Baba ben de ablalar gibi matematik öğretmeni olmak istiyorum’’ dedi.
Vardığım kanı şu: dersi çocuğun anlayacağı dilde anlatmak daha sonra da sevdirmekmiş. Bana çok güzel şeyler öğreten bu gençlere teşekkür ettim. Sizi tebrik ediyorum çocuklar. Gelecek yaz geldiğimde bu gençlerden kızıma matematik dersi çalıştırmalarını isteyeceğim.
Çocuğumun dilinden anlayan insanların özel öğretmenler ve dershanelerden daha etkili olabileceğini fark ettim. Zoruma giden ise; ben aslında iyi bir öğretmen değilmişim. Ders anlatmayı bilmiyormuşum. Gençler kızımla ilgilendi. Oyun şeklinde çarpım tablosu ile birkaç kez ikişer çarpım tablosunu çalıştırdı. Kızım kısa sürede zevkli bir şekilde ikileri öğrendi. Ben ise bir öğretmen olarak defalarca uğraşmama rağmen öğrenememişti. Galiba gerçek öğretmenlik çocuklara onların dilinden konuşmakmış. Meğer ben çocuğum karşısında yabancı bir dilde konuşuyormuşum.
Esin Öğretmen
İngilizce Öğretmeni
Antalya KEMER