Kopya çekmek bir maharet değil, eğitimde yaşanan bir felakettir
Eğitimciler dedektif, öğrenciler kaçak rolü oynadıkça bu yanlış önlenemez. Diğer derslerde çekilen kopyalar öğrencilerin kendi ayağına sıktığı kurşunken, matematikte kopya tam anlamıyla intihardır. Matematik orta okulun sekiz yılından oluşan bir dizi filme benzediği için sekiz yıllık boşluğu kapatıp üniversite sınavlarına hazırlanmak isteyen öğrenciler bu yanlışın bedelini maddi ve manevi olarak ağır şekile ödeyecektir.
Kopya ile oluşturulan yapılar kumdan kalelere benzer, ilk fırtınada yerle bir olurlar. Geleceğini düşünen öğrenciler bu geleceği fark ettikleri için kendi emekleri ile yıkılmaz kaleler inşa ederler.
KOPYA BİR HASTALIKTIR!
Kopyacılık bir hastalıktır ve bulaşıcıdır. Orta okulda kopyaya bir başlarsınız, lisede devam eder. Oradan üniversiteye sıçrar. Oradan üniversiteyi bitirme tezi gelir. Bu noktaya kopya ile geldiğiniz için tezi hazırlayacak alt yapınız da yoktur. Şehir merkezine camında ''TEZ YAZILIR'' yazan yere gelir, tezinizin konusunu verir ve de yüklüce bir parayı bayılırsınız ve kopya teziniz yazılır. Oradan üniversitede yükselmek istersiniz. Kopya ile öğretim görevlisi, doçent, prof olursunuz.
Kopyacılık, eğitim seviyesi ilerledikçe daha aleni hale gelir. Tek tip ve ezbere dayanan eğitim sistemi sayesinde verilen diploma bedeli olarak düşünme kavrama, düşünme ve yorumlama yetenekleri ellerinden alınan gençler, bu işi ticaret haline getirmiş çetelere teslim ediliyorlar. Anlayacağınız, parayı veren düdüğü çalıyor. Söylediklerim hep resmi bilgilere dayanıyor.
Şimdi sizlere iki bilgi ve iki kaynak vereceğim. Birinci bilgi ve kaynağı ...
TEZLERDE İNTİHAL (BİLGİ HIRSIZLIĞI) KARNESİ!
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (BEPAM) Araştırmacısı Dr. Ziya Toprak’ın ‘Türkiye’de Akademik Yazının Durumu’ başlıklı araştırmasında öne çıkan tespitler şöyle:
- “Ne kadar iyi tez yazıyoruz ve bunları yazarken ortaya ne kadar yeni fikir ve bilgi koyabiliyoruz?” sorularına yanıt aranırken, tezlerde yüzde 34.5 oranında intihal tespit edildi. Yani sosyal bilimler ve eğitim alanında yazılmış 600 tezin 207’sinde detaylı incelemeye gerek kalmayacak biçimde açık, paragraflar halinde intihal var.
- İntihal oranının sıfır olması beklenirken 173 yüksek lisans, 34 doktora tezinde bu bulguya rastlandı. Buna göre doktora tezlerinin yüzde 26’sında, yüksek lisans tezlerinin ise yüzde 36’sında açık intihal söz konusu.
- Türkçe olarak yazılan 511 tezden 182’sinde, İngilizce yazılan 89 tezin de 25’inde açık intihal tespit edildi.
KAYNAK: hurriyet.com.tr/egitim/yok-ulusal-tez-merkezi-verilerine-gore-44-universitenin-doktora-tezi-yoK
...
İKİNCİ BİLGİ: BİLGİ HIRSIZLIĞI ÇETESİNİN İNTİHAL (BİLGİ KOPYASI) YAKALATMAMA TİYOLARI!
İNTİHAL DÜŞÜRME ÜCRETİ: İntihal düşürme ücreti intihal raporu sonrası verilmektedir. Tezin içeriği, intihal oranı, yüzde kaçın altına düşeceği ve teslim tarihi fiyatı etkiler. İntihal oranınızı biliyor ama İntihal Raporunuz yoksa, tezinizi bize mail atarak intihal düşürme fiyatını öğrenebilirsiniz.
Size iki farklı şekilde yardımcı olabiliriz;
1. Sadece intihal raporu almak isterseniz, gönderdiğiniz çalışmanızın intihal raporunu (ön ödeme sonrası) 1 saat içerisinde size detaylı bir şekilde gönderebiliriz.
2. Eğer intihal düşürmeyi biz yapacaksak, intihal raporu sonrası çıkan sonuç doğrultusun ücret belirlenir. Tarafınızca onaylandıktan sonra tezinizin intihal oranını %10’a kadar düşürebiliriz.
KAYNAK: platontezhazirlama.com/intihal-orani-dusurme/
MATEMATİKTE DAHİL HER ŞEYİ KOPYA ÖLDÜRÜR!
Kopya, eğitim sistemimizi yiyip bitiren bir kanserdir. Kopyanın başı daha ilkokulda ezilmelidir. Çünkü bu ezber kanserinin başa daha ilk okulda ezilmezse ortaokul, lise üniversite ve eğitimin diğer tüm kademelerine bulaşır.
İlkokul öğretmenliği yaptığım yıllarda kopya olayını şöyle önledim.
İkinci sınıfın başında ilk matematik dersinde''Çocuklar, kopya çekmek serbesttir. Yalnız kopya çekerseniz kendinize, çektirseniz arkadaşınıza zarar verirsiniz.'' Yanlış yapmanız hiç önemli değil. Yanlış yapmakta öğrenmenin bir basamağıdır. Yanlış yaptığınız için sizlere hiç kızmam. Benim için kendi yapmış olduğunuz yanlış cevap, arkadaşınızdan kopya çekerek yaptığınız doğru cevaptan daha değerlidir.'' derim.
Cümlemi de şu espri ile tamamlarım ''Ama siz ille de kopya çektireceğim diyorsanız, sınıfta en gıcık olduğunuz arkadaşınıza kopya çektirin. Kopya çektiği için problem çözümlerinin mantığını anlamadan çözsün. Bu yüzden sınavlarda zayıf alsın. Siz de böylelikle ondan intikamınızı almış olursunuz.'' derim. Ondan sonra kopya işi tamamen biter.
Yine bir 2.sınıfımda sene başında aynı şekilde konuştum. Bir kız öğrencim parmak kaldırınca söz verdim. ''Öğretmenim, yaptığım matematik problemlerimi hiçbir arkadaşıma göstermeyeceğim. Çünkü sınıftaki bütün arkadaşlarımı seviyorum.'' dedi. İşte bilinçlenme buna denir.
Orta okul ve lise öğretmenlerim kopyanın ilerde sebep olacağı zararlara dikkat çektikten sonra kopyayı serbest bırakarak öğrencilerinize kopya çekme zevkini tattırmayın. Kopya çekmenin zevki, öğretmene rağmen kopya çekmektir. Bu iş bir futbol maçında rakip takımın sahadan çekilip sahayı ve kaleyi boş bırakmasına benzer. Böyle bir durumda kopya tüm cazibesini kaybeder. Bir de not defterinizi öğrencilerinizin önüne atın. O kadar zahmete girmeyin, istediğiniz notu not defterine atın deyin. Onlarla dedektiflik oynayacağınıza aynı takımın elemanı olduğunuzu hissettirin..Ve
*Öğrencilerinize kopya çekerek geçirdikleri 8 yıllık bilgi boşluğunu üniversite sınavlara gelip çattığında nasıl dolduracaklarını sorun.
*Bu boşluğu doldurmak için dershanelere, özel ders öğretmenlerine ödeyecekleri faturayı sorun.
*Kopyanın boşluğunu kapatmak için iptal etmek zorunda kalacakları tatil planlarını, yaşayacakları stresleri ve karın ağrılarını sorun.
UNUTMAYIN Kİ, KOPYA VE EZBERE DAYANAN BİLGİLER KUMA YAZILAN YAZIYA BENZERLER. İLK RÜZGARDA UÇUP GİDERLER. KAVRANARAK ÖĞRENİLEN BİLGİLER BETONA YAZILAN YAZILAR GİBİDİR. HİÇBİR RÜZGAR ONLARA ZARAR VEREMEZ.
NECİP GÜVEN