matematikkafe.com
SOL AYAĞIM - CHRİSTY BROWN
Chrısty 23 kardeşli ailenin bir çocuğudur. Chrısty dört aylıktan sonra farklı gelişmeler göstermiştir. Boynu hep arkaya düşüyor, bilekleri geriye kayıyordu. Bu sorunları ailesi kendileri çözmeye çalıştılar. Ama başarılı olamadılar. Chrısty bir yaşına geldiğinde doktora gittiler. Doktorlar çocuğun beyinsel özürlü olduğunu söylediler. Ailesi çocuklarının özürlü olduğunu kabul etmek istemiyordu. Beş yaşına kadar Chrısty hep böyle yaşadı.
Tepki veremiyor, konuşamıyor, yürüyemiyordu. Derken Chrısty bir akşam herkes evde otururken ders yapan kardeşi Mona’nın elinden sol ayağıyla kalemi aldı ve karalama yapmaya başladı. Ailesi ve kendisi de bu harekete şaşırmıştı. Annesi Chrısty’le ilgileniyor ve ona alfabe öğretiyordu. Bir gün eve grip olan kardeşi Mona’yı tedaviye mahalle doktoru gelmişti. Chrısty’ni yazı yazarken görmüş ve oldukça şaşırmıştı. Sol ayağı Chrısty’nin her şeyiydi. Her ihtiyacını onunla karşılıyordu.
Chrısty’nin bir arabası vardı. Bununla kardeşleriyle beraber dışarı çıkabiliyordu. Bir gün arabası kırıldı ve Chrısty sürekli evde oturmaya başlamıştı. Chrısty artık sürekli düşünüyor ve kendi halinden nefret ediyordu; dış görüntüsünden ve insanların ona bakışlarından.
Chrısty oniki yaşına geldiğinde annesi bir daha doğum yaptı ve onun için hastanedeydi. Chrısty’e bakmak için eve bir kız geliyordu. Chrısty kıza aşık oldu. Kız Chrısty’ni sakinleştiriyor ve çevresiyle ilişkisini kolaylaştırıyordu. Ayrıca resim yapma hobisini kazandırmıştı.
Fakat Chrısty onbeşine geldiğinde caddelerindeki Jenny’e aşık oldu. Fakat Jenny, Chrısty’le ilgilenmiyordu. Chrısty bunun görüntüsünden dolayı olduğunu biliyordu. Chrısty her geçen gün daha da içine kapandı. Kardeşleri evleniyor ve çocukları oluyordu. O ailesinden uzaklaştığını hissediyordu.
On yedi yaşındaydı ve artık sürekli resim yapmaktan sıkılmıştı. O yüzden küçük hikayeler yazıyordu. Bir gün ailesi Chrısty’ni zar zor bulduğu parayla seyahate gönderdi. Bu seyahatte Chrısty gibi özürlü çocuklar vardı. Chrısty burada kendisi gibi insanlarla vakit geçirdi. Kiliselere gidip iyileşmesi için dualar etti. Chrısty burada kendisine güven duymaya başladı.
Bir haftalık seyahatten sonra eve geldiğinde yine eski Chrıstyndi. Yine kendi halini düşünüyordu. Yine böyle bir gündü eve bir adam geldi. Bu küçükken Chrısty’ni görüp sol ayağını kullanmasından çok etkilenen doktordu. Chrısty’ne yardım edebileceğini fakat tedaviye cevap verebileceğini anlamak için onu Londraya göndermek istemişti.
Chrısty ve ailesi bu beklenmedik olay karşısında oldukça sevinmiş ve Chrısty düzelebileceğini öğrenince kendisine özgüveni gelmişti. Ama önce Londraya gidildi. Chrısty’nin tedaviye yanıt verebileceği anlaşıldı. Chrısty geri döndü ve fizik tedavisine başladı. Artık hergün kliniğe tedaviye gidiyordu. Chrısty’nin homurdanmaları bir süre sonra konuşmaya çevrildi. Artık konuşabiliyordu.
Chrısty kendi hayat hikayesini yazmaya başlamıştı. Kitabı yazarken doktorundan yardım alıyordu. Çünkü o da oyunlar yazıyordu. Doktoru Chrısty’nin daha iyi bir şekilde yazabilmesi için bir hoca tutmuştu. Chrısty kitabının yarısını bitirmişti. Doktoru beyinsel özürlüler semineri olacağını ve Chrısty’nin kitabını burada okumasını istedi,. Chrısty’de kabul etti. Chrısty seminerde yazdıklarını okudu. O gecede ailesi, doktorları ve izleyen seyirciler Chrısty ile gurur duydular.
Necip GÜVEN
Mazereti Çöpe Attık!