matematikkafe.com
MATEMATİK KAYGISI TIPKI BİR VİRÜS GİBİ YAYILABİLİR!
“Kayak nasıl geçti?” diye sordum 14 yaşındaki kızım kayak çantasını arabaya geri koyarken. “Karın zemine olan oranı kesinlikle çok düşüktü” diye cevap verdi. Antrenman sırasında karın zemine olan oranını anlamaya çalıştığını ama bir türlü tam olarak emin olamadığını ekledi. “Matematiği keser misin?!” dedi bir antrenör. “Kafamızı karıştırıyorsun!”
Neden zeki insanlar matematikte kötü olduklarını söylemekten zevk alırlar? Oysa yazma ya da okuma konusunda kötü olduğunu çok az insan gururla ilan eder. Çoğu ülkedeki toplumsal matematik nefreti zararsız gibi görünebilir ama tehlike yaratan çok önemli bir faktör var: Nesilden nesile matematik fobisini geçiriyoruz ve böylece çocuklarımızda matematik kaygısını harekete geçiriyoruz. Bunun sonucunda bir çoğumuz bir gerçek dünya problemini inceleme, onu sayılara dökme, problemi çözme ve sonucu yorumlama becerimizi kaybetmiş bulunuyoruz.
Etrafımızdaki dünya matematikle çevrili olmasına rağmen yine de sayılarla düşünmekten kaçınmaya alışığız. Hem de ne pahasına olursa olsun. Kötü lise eğitiminin ve kafa karıştırıcı ders kitaplarının da kısmen suçu yok değil. Ama en büyük tehlike çok daha zararlı olan bir alışkanlık. Kendimize söylediğimiz bazı yalanlarla matematiğe zarar veren mitlere inanmayı sürdürüyoruz: Matematiğin doğasında zorluk var, sadece dahiler anlayabilir, matematiği başından beri asla sevmedik ve kimsenin matematiğe ihtiyacı yok zaten.
Yetişkinler çocuklara kendi matematik fobilerinden bahsederken genellikle iyi niyetlidirler: Sonuç olarak başkalarının da aynı şekilde hissettiğini duymaları, çocukların kendilerini daha iyi hissetmesini sağlamaz mı? Araştırmalar cevabın koca bir “hayır” olduğunu söylüyor.
Matematik hakkındaki kaygı tam bir başarı düşmanı
Amerikan Eğitim Bakanlığı’nın Ulusal Matematik Danışmanlık Heyeti, kaygılı çocukların, sahip oldukları becerilerinin daha altında bir performans gösterdiklerini buldu. Dahası, matematik kaygısının tıpkı bir virüs gibi öğretmenlerden öğrencilere aynı zamanda ebeveynlerden çocuklara geçtiğine dair bilimsel kanıtların sayısı giderek artıyor.
Bir öğretmen, daha eline tebeşiri almadan herkesin önünde matematik nefretini dile getirdiğinde, ilginçtir ama özellikle kız öğrenciler bundan daha çok etkileniyor. Ulusal Bilimler Akademisi Tutanakları’nda yayınlanan bir çalışmaya göre kız öğrencilerin – erkeklerin değil – matematikteki başarısı, bir kadın öğretmenin matematik kaygısına istinaden sona ermişti. Bir öğretmenin kaygısı ne kadar yüksekse, öğrencilerin sınav sonuçları o kadar düşüktü.
Ebeveynlerin matematik kaygısının da çocukları üzerinde benzer bir etkisi olabilir. Araştırmacılar, matematik korkusu olan ebeveynlerinden matematik ödevi yardımı alan çocukların matematik başarılarının akranlarından daha düşük olduğunu gözlemlediler. Çünkü ebeveynlerin matematik kaygısı, çocuklarda da kaygıya sebep oluyordu.
Bunun yerine yapmamız gereken şey, çocuklarımızın sebat etmesini teşvik etmek olmalı. Örneğin Fransa’da matematik becerileri takdir görür ve matematikte iyi olmak oldukça “havalı” bir şeydir. Öğretmenlik ve özellikle matematik öğretmenliği çok saygı gören ve ücreti iyi olan bir meslektir. Anaokulu düzeyinde bile bu böyledir. Küçük çocuklara da matematik sanatını takdir etmek öğretilir.
Matematik becerileri üzerinde çalışmak, bir spor antrenmanından çok farklı değildir:
Her ikisi de başkalarının bu etkinliği yapmasını izleyerek öğrenilemez ve her ikisi de teşvik ve çaba ister. Michael Jordan şöyle diyor: “3,000 atış kaçırdım. Tam 26 kez maçı kazanma atışı için bana güvenildi ama ben kaçırdım. Tekrar tekrar hata yaptım ve bu yüzden başarılı oldum.” (Açıklamadaki matematiği fark ettiniz mi?)
Matematik problemlerini çözmek için doğuştan gelen bir matematik becerisine ihtiyacınız yok. Bunun yerine sizden tek istenen şey azim, riske girmeye istekli olmak ve hata yapma konusunda kendini güvende hissetmektir. Bir dahaki sefere bir öğrenciye ödevinde yardımcı olurken, “Matematikten nefret ediyorum” iç güdünüzü bastırmaya çalışın. Bu basit bir gaf değil, çok daha kötü bir şeydir çünkü. Bunun yerine eğlenmeye çalışın ve azmin sonuç vereceğinden emin olduğunuzu söyleyin. Sayılar her zaman basit, temiz ve güzeldir. Ve korkulacak hiçbir şeyleri yoktur.
(Valerie Strauss, The Answer Sheet blogunu yazan bir Eğitim Yazarıdır.)
TÜRKÇE KAYNAK: egitimpedia.com/matematik-kaygisi-tipki-bir-virus-gibi-yayilabilir
KAYNAK: washingtonpost.com/news/answer-sheet/wp/2016/04/25/stop-telling-kids-youre-bad-at-math-you-are-spreading-math-anxiety-like-a-virus/
Necip Güven
Matematik Korkusundan Nasıl Kurtulunur