İsyan Yazısı
Sevgili medya mensupları,
Bendeniz acizane kendi kısıtlı imkanlarıyla ülkemin (sizleri bilmem ama) çok değerli çocuklarına hizmet etmeye çalışan bir eğitimciyim. Son 6 yıl yoğun şekilde ülkemin (şikayet etme gibi bir kolaylık varken) eğitim sorunlarına kafa yormaya başladım. 2002 yılında bizim öğrenciliğimizde yaşadığımız matematik kabusundan geleceğimizin teminatları olan çocuklarımızı kurtarmada (çorbada bizim de tuzumuz olsun kabilinden) sistem içinde 20 yılı öğrencilik 24 yılı da sınıf öğretmeni olmak üzere yaşadığım tecrübe, deneyim ve uygulamalar neticesinde vardığım sonuçları içeren "Matematikle Barışıyorum" adında bir kitap yazdım. 2 yıllık bir sponsor veya basacak bir yayınevi arama çabalarımın olumsuzluğuna rağmen pes etmeden mücadeleye devam ettim ve kitabımı bankadan aldığım kredi ile kendim bastırdım. Yazılı basına duyurmama rağmen çalışmam gazete arşivlerine girmekten başka bir işe yaramadı.
Yılmadım, çalışmaya devam edip yeni projeler üretmeye devam ettim. Ama onlarda (ne yazık ki) ilk projemin akıbetine uğradı. Bazı geceler projelerimi yurt dışında duyurayım diye çok düşündüm. Eğer duyursaydım projelerimin kabul göreceğinden hiç şüphem yoktu. Çünkü yaptıklarımla Edison gibi elektriği ilk defa ve bir çok defa yakmıştım, istediğim her seferinde de tekrar yakabilirdim. O zaman düşünün bir defa bizim medyamız için (bundan önceki benzerinde olduğu gibi) "BİR TÜRKÜN BAŞARISI" diye ne güzel gazete ve televizyon haberi olurdu. Ama yapamadım, bekledim ki beni dinlesinler; kafalarına yatmayınca da “Ey palavraci, şovmen şöhret budalası öğretmen Halep ordaysa arşın burada; gel ya iddia ettiklerini ispatla ya da sus ve çeneni kapat. Heyhat! fikirlerim ne kabul görüyor ne de fikirlerimi ispat etmem isteniyor!!! Gözlerimin önünde eğitim ve öğretim adına çocuklarımızın uğradığı katliama karşı fazla bir şey yapamıyorum.
Siz medya mensuplarının dikkatini çekmek için ya büyük bir suç işlemek veya siz medya mensuplarından birinin dediği gibi Cumhurbaşkanlığının önünde çırılçıplak soyunmak mı gerekiyor? Ama benim hiçbir proje üretmeden gündeme gelmek gibi bir kaygım yok. Ben projelerimle ülkemin insanına hizmet etmek isteyen sıradan ama asla pes etmeyi düşünmeyen bir eğitim neferiyim. Acaba biliyor musunuz bu ülkenizin çilekeş Anadolu çocuğu bu yazıyı yazarken saat kaçtır? Şu anda saat gece 03.00. Bu yazıyı bitirdikten sonra yatacağım ve sabah tekrar kalkıp yaz tatili üstelik te pazar günü olmasına rağmen ülkem için yeni projeler üretebilmek için koşturmaya devam edeceğim. Size soruyorum "Bir eğitimcinin uykularını kaçıran sebepler nelerdir? "Bu sorunun cevabını ben çok iyi biliyorum. Bu sorunun cevabını siz de istediğiniz gibi verebilirsiniz.
Sitemlerim burada sona eriyor. Ama bir ülkede bir şeyler yanlış gidiyorsa bunun neticesinde bunun faturasını çocuklarımız, torunlarımız veya başka yakınlarımız ve biz yani hepimiz birlikte ödeyeceğimizi hatırlatır gene de sizlere, çalışanlarınıza , sevdiklerinize sağlıklı, mutlu yaşam dilerim. Yazım biraz ağır kaçtı ama ne yapayım ülkemi ve sizleri çoooooooooook seviyorum...
Necip Güven
Eskişehir ili Emekli Sınıf Öğretmeni ve nacizane "Matematikle Barışıyorum" kitabının yazarı.