ÖRNEK BİR ÖĞRETMEN PORTRESİ
Psk. Dr. Yaşar Kuru
• Kitaplarda yer almayan,
- Mezuniyetiyle ve “tapu” gibi diplomasıyla övündüğünüz üniversitenin müfredatında bulunmayan, bir öğretmenlikti onun öğretmenliği.
• Kahramanımız;
- Öğrencilerini ve velilerini göz yaşı içinde arkada bırakarak,
Bursa’dan ayrılan Tülin Fırat Güler hocamızdır.
- Kendilerinden bir kesiti, O’nun minik kızının dershane öğretmeninin ağzından, aşağıda dikkatinize sunuyorum:
• “ Ben, hocamızın kızının yeni dershane öğretmeniydim o zamanlar.
- Görevimde yeniydim.Bu yüzden henüz hocamızla tanışmamıştım.
- O gün de, kızı ile ilgili bir konu için kendilerini görmem gerekiyordu...
- Görev yaptığı okula gittim.
- Okul idaresine, kendisini görmem gerektiğini söyleyince görevli:
• “Malum, havalar sıcak…
- Tüm öğretmenler bahçede bir yerlerde oturuyor. Orada görebilirsiniz” dedi.
- Kendisine, onu tanımadığımı ve nasıl bulacağımı sorunca “aynen” şunu söyledi:
• “Bahçeye çıkın, etrafınıza dikkatle bakının ve,
- Nerede; “gülümseyen, tebessüm eden bir öğretmen görürseniz, Tülin hoca odur… - Hem size daha pratik bir yöntem de söyleyebilirim:
- Hangi öğretmenin başında “öbek öbek” toplanmış öğrenci kümesi görürseniz doğru o tarafa yönelin…mutlaka O’dur…”
• Şaşkınlık içinde bahçeye çıktım.
- Oldukça geniş ve etrafı ağaçlarla çevrili bir bahçeydi.
- Öğretmenleri gözleyerek, çevreyi şöyle bir kolaçan edeyim dedim…
- Gruplar halinde birçok öğretmen gördüm…
- Kiminin kaşları çatık, kiminin yüzü asık…
- Kimi üzgün, kimi vurgun yemiş gibi hayata küskün…
- Birbirleriyle sohbet ediyorlardı…
• Hiç birisinin yanında tek bir öğrenci yoktu… Birbirleriyle dertleşiyorlardı…
• Etrafında, cıvıl cıvıl çocukların öbeklendiği öğretmene doğru yöneldim.
- Sahiden de sürekli tebessüm eden bir öğretmendi karşımda duran…
- O an çocuk olasım geldi desem yalan olmaz hocam…
- Ben de böyle bir öğretmene hasret olarak yıllarca öğrencilik yaptım…
- Öğrenciliğimi hatırlayınca o an içim bir tuhaf oldu.”
İKİ “MUSTAFA” AŞKINA