Ramazan Bakkal
ramazanbakkal28@gmail.com
Bilimi kavramak
11/05/2020 Bilimi kavramak, bilimsel araştırmaları her alanda gelenek haline getirmek, bilimin milletçe benimsenen sosyal bir kurum olmasına çalışmak, yerli bilimin yerli ihtiyaçlara göre yapacağı araştırmalarla toplumu bütün kurumlarıyla verimliliğe ve etkin bir teşkilata kavuşturmak, dünya şartlarının talep ettiği sürekli ilerlemeyi bir iç dinamizm halinde toplum yapısına kazandırmak, işte bütün bunlar, ileri milletlerin ortaya çıkışıyla “geri kalmış” duruma düşen bütün milletlerin baş davası olmuştur. Tarihteki başarıları, inançları ne olursa olsun, bu milletler, bilimi toplumsal bir kurum haline getirip onun nimetlerini toplumun bütün hayatına yaymadıkça ve böylece toplumu güçlendirmedikçe, Batı karşısında aciz kalmaya mahkûmdur. S.48 Geçmişte bilim olmadan da güçlü bir devlet olmak ve yüksek seviyeli müreffeh bir hayat meydana getirmek mümkündü ama bugün farklı bir dünyada yaşıyoruz. Sadece geçmişte sahip olduğumuz nitelikleri yeniden kazanmaya çalışarak emelimize erişemeyiz. Çünkü bugünün problemleri başkadır. En azından eskiden karşımızda bilim ve teknolojiyle donanmış bir Batı ve Kuzey yoktu. Onun için eskiye dönmek isteyen gelenekçiler de, eskiden bizde ne var idiyse onların hepsinin bizi bu hale düşürdüğünü sanan inkılapçılar da dünya gerçeğine sırt dönüyorlar. Gücü temsil eden bilim ve teknolojidir Ne Osmanlı imparatorluğu din ve gelenekleri yüzünden battı, ne de Türkiye sırf din ve geleneklerle bugün ihtiyaç duyduğu güce erişebilir. Osmanlı İmparatorluğu bilimi kavrayamadığı ve ondan yararlanamadığı için gücünü koruyamadı. Bütün mesele bu yeni bilim faktörünün önemini ve etkilerini kavrayabilmek noktasında düğümlenir. Topluma, devlete verimlilik ve etkinlik kazandırmak ancak bilme ve yapabilme gücü ile sağlanır. Bu gücü zamanımızda en yüksek başarıyla temsil eden, bilim ve teknolojidir. Aklı ermeyen çocuk muamelesi... Bugün Türkiye ve İslâm ülkeleri, manevi değerler ile bilim ve teknoloji kombinasyonunun ortaya koyamadığı için Batılı ülkeler tarafından, bilmeyen ve beceremeyen, hatta aklı ermeyen bir çocuk muamelesi görmektedir. Bilim ve teknolojiye, manevi değerlerimizin de hakkını vererek dört elle sarılmamız ve milletimizi onur kırıcı muamelelerden kurtarırken İslamiyetin üzerine düşen gölgeyi de kaldırmamız lâzım. S.48-49 Ramazan Bakkal |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
EL AÇAN DEĞİL, EL AÇILAN ÜLKE OLMALIYIZ - 17/01/2024 |
EL AÇAN DEĞİL, EL AÇILAN ÜLKE OLMALIYIZ |
YUVARLAK DÜNYA GİTTİ, KARE DÜNYA GELDİ... - 09/01/2024 |
YUVARLAK DÜNYA GİTTİ, KARE DÜNYA GELDİ... |
TÜRKİYE'DE GİRİŞİMCİLİK - 09/01/2024 |
TÜRKİYE'DE GİRİŞİMCİLİK |
İSTANBUL’DA YANGIN MOSKOVA’DA COŞKU - 07/01/2024 |
İSTANBUL’DA YANGIN MOSKOVA’DA COŞKU |
OTO TAMİRCİSİ OLMAK İSTİYORUM - 06/01/2024 |
OTO TAMİRCİSİ OLMAK İSTİYORUM |
YÖNETİCİLERİMİZE “RUSYA’DA BİLİM” SEMİNERLERİ... - 06/01/2024 |
YÖNETİCİLERİMİZE “RUSYA’DA BİLİM” SEMİNERLERİ... |
KENDİ KENDİNİ EĞİTMİŞ MUCİTLER - 28/12/2023 |
KENDİ KENDİNİ EĞİTMİŞ MUCİTLER |
MUSLUK TAMİRCİSİ EŞŞŞŞ!!! - 24/12/2023 |
MUSLUK TAMİRCİSİ EŞŞŞŞ |
TEŞHİS VE TEDAVİDE YÖNTEM - 24/12/2023 |
TEŞHİS VE TEDAVİDE YÖNTEM |
Devamı |