Şefkatle-sütbeyaz
www.matematikkafe.com / Eğitim Yazıları / Eğitim Masalları
ŞEFKATLE SÜTBEYAZ Ergür ALTANBir varmış bir yokmuş. İnsanların hiç bilmediği, hiç görmediği uçsuz bucaksız bir kırda, bir anne atla yavrusu yaşarmış. Annenin adı Şefkat, yavrunun adı Sütbeyazmış.Yavrusunu hep korurmuş Şefkat. Yavrusu doymadan hiçbir şey yemez, o uyumadan gözüne uyku girmezmiş.Sütbeyaz, bembeyaz, yumuşacık tüyleri olan, tatlı mı tatlı, yaramaz mı yaramaz bir atmış. Kırda gün boyu oradan oraya koşturur, arkadaşlarıyla oyunlar oynarmış. Annesi gibi sevgi dolu bir atmış Sütbeyaz da. O da annesini çok seviyormuş. Geceleri annesinin yanında yatıyor, öbür türlü uyuyamıyor, korkuyormuş. Şefkat, Sütbeyazın bu durumuna üzülüyor, ama anlayışla yaklaşıp hiç kızmıyormuş Sütbeyaza. Yavrusunun kendi başına uyuyabilmesini istiyormuş. “Ben yavrumu bırakıp gitmem ki, her zaman ona yardım ederim” diyormuş.Sütbeyaz, annesine bir şey olmasından, yalnız kalmaktan korkuyormuş. “Annem olmadan ben ne yapabilirim ki?” diye kara kara düşünüyormuş.Şefkat, kırdan topladığı samanlardan yataklar hazırlıyormuş Sütbeyaza. “Yavrum belki de yatağını beğenmiyordur“ deyip her gün başka bir yatak yapıyormuş. Bir gece, yatma zamanı gelince, “hadi yavrum” demiş Şefkat, “hadi güzel kızım, yatağını hazırladım, gel yatırayım seni” demiş. Sütbeyaz hemen somurtmuş. “Olmaz, ben senin yanında yatmak istiyorum annecim“ demiş. Şefkat, yavrusunun yanına iyice sokulmuş. Sütbeyazı öpüp koklamış, bağrına basmış. “Biliyor musun yavrum?” demiş. “Çocukken ben de yalnız başıma uyuyamıyordum bir ara. Karanlıktan korkuyordum. Ağaçların arasından yıldızları gösterirdi annem. Bu sefer de, sanki bir aslan gelecek diye korkmaya başlıyordum. Annem, kaldığımız yerin ne kadar güvenli olduğunu anlatırdı. Doğruydu bu. Kaldığımız yeri akrabalarımız bile zor buluyordu. Ama içim rahat etmiyordu yine de. Annemin yanında yatmazsam, sanki bir daha onu göremeyecekmişim gibi geliyordu bana.
Bunu söyledim bir gün anneme. Gülümsedi annem. Bana ne dedi biliyor musun?Sütbeyaz tek söz etmeden uslu uslu dinliyormuş annesini. Annesinin de çocukluğunda kendisi gibi davrandığını öğrenmesi onu çok şaşırtmış. “Anneannem sana ne dedi annecim?” diye sormuş annesine.
Şefkat devam etmiş konuşmasına. “Annem dedi ki, “Güzel Şefkatim” dedi, “sen canımdan parçasın“ dedi. Ben senin gibi bir yavrum olduğu için çok şanslıyım ve çok mutluyum” dedi. “Senin varlığın bana güç veriyor“ dedi. “Zorlukların üstesinden daha kolay geliyorum senin sayende, senin sayende daha umutluyum” dedi. Çocuktum Sütbeyaz. Senin yaşındaydım. Sen nasıl şimdi beni can kulağıyla dinliyorsan, ben de annemi dinliyordum öyle. Annem dedi ki, “bizim sevgimiz öyle büyük, öyle parlak ki, hiç ayrılmayacağız biz. Sakın korkma“ dedi annem bana. O günden sonra hep kendi başıma yattım Sütbeyaz. Tatlı, huzurlu düşler gördüm. Sıcacık düşler...Sütbeyaz, başını annesinin başına yaslamış. Annesinin sözleri onu çok etkilemiş. Şefkat devam etmiş konuşmaya. “Annem sağlıklı oldu hep” demiş, ”uzun ömürlü oldu, yıllarca bir arada yaşadık biz ailecek. Anladım ki, beni üzen, içimi sıkan şeylerden uzak durmam gerekiyor. Güvenim geldi kendime. Yaşamanın ne güzel bir şey olduğunu anladım Sütbeyaz“ demiş. “Ben nasıl kendime güvenip tek başıma uyuyabildim, sen de uyuyabilirsin elbette Sütbeyaz.. Söyle bakalım canım kızım, geceler niye vardır?“ diye sormuş Sütbeyaza. “Niye annecim?“ demiş Sütbeyaz. “Gün boyu yoruluyoruz ya, dinlenelim, güzel güzel uyuyalım diye vardır geceler“ demiş Şefkat.
Sonra yine sormuş yavrusuna. “Geceler niye karanlık olur biliyor musun?” demiş. Düşünmüş düşünmüş bulamamış sebebini Sütbeyaz. Şefkat cevap vermiş yine. “Işık bizi rahatsız etmesin, rahatça uyuyabilelim diye karanlıktır geceler“ demiş. “Güneş bile düşünüyor bizi. Bu yüzden gündüzleri geliyor. Uyanık olduğumuz zamanlarda duruyor üzerimizde“ demiş. “Şimdi anladım annecim” demiş Sütbeyaz. “Tatlı kızım” demiş Şefkat. “Sen çok iyisin, çok güzelsin. Güveniyorum sana ben. Hiç sıkma canını. Hep destek olacağız birbirimize” demiş. “Gün gelecek daha çok yardım edeceksin bana. Gün gelecek, senin de çocukların olacak. Seni sevdiğim gibi seveceksin onları, seni koruduğum gibi koruyacaksın. Seninle gurur duyuyorum” demiş Şefkat.Çok sevinmiş bu sözleri duyduğu için Sütbeyaz. “Sen dünyanın en güzel annesisin” demiş. “Ben artık tek başıma uyuyabilirim” demiş. “Kendi başıma uyuyabilecek kadar güçlüyüm ben. Hem niye kötü şeyler düşüneyim ki artık? Niye üzeyim hem kendimi, hem seni?“ Şefkat gülümsemiş yavrusuna. “Aferin benim yavruma“ demiş. Yavrusunu, onun için hazırladığı yatağa yatırmış Şefkat. Sütbeyaz, ilk kez kendi yatağında uyumuş o gece. Mışıl mışıl uyumuş sabaha kadar.Sabah gözlerini açtığında annesinin yanına gitmiş. “Günaydın annecim” demiş. “Günaydın yavrum” demiş Şefkat. Sarılmışlar birbirlerine. O günden sonra her gece kendi başına uyumuş Sütbeyaz. Şefkat ve Sütbeyaz, bir arada öyle güzel yaşamışlar, öyle çok mutlu olmuşlar ki, o uçsuz bucaksız kırdaki bütün ağaçlar, bütün çiçekler, bütün hayvanlar Şefkatle Sütbeyazı örnek almışlar kendilerine.
Anlamışlar ki, kendimize güvendikçe, kötü şeyler düşünmedikçe mutlu oluruz. Daha çok sever, daha çok seviliriz. Masal olmuş anne Şefkatle yavru Sütbeyaz. Bu masalı okuyan da, dinleyen de uzun ömürlü, sağlıklı, huzurlu olmuş.
Ergür ALTAN
Taş
Yorumlar -
Yorum Yaz