EĞİTİMCİLERDEN ÜSTAD İÇİN YORUMLAR! ( 2) / ÖN YARGILARI KIRMAK HAYLİ ZOR!
Biz matematikçilerin genel işi düşünmektir. Yazmayı pek sevmeyiz. Okuduğu bir romanın son derece antipatik karakterinin bile Oxford hocası olduğunu görüp, akademiye yönelen ünlü matematikçi G.Hardy “matematik yazmayı” yaşlı, ikinci sınıf beyinlerin işi diye bahseder.
Tarihin en meşhur ispatlanamamış problemlerini sahibi Pierre de Fermat’nın kitabının boş bir kenarına yazdığı şu nottu: – Bu teoremin oldukça estetik bir ispatını buldum fakat bu yer bunu yazmak için yeterince geniş değil. Fermat’nın ki bahane gibi ise de bir gerçek var: matematik ile uğraşanlar yazma işine pek dalmıyorlar.
Necip Bey gerçekten zoru başarmış. Matematiğin de diğer bilimler gibi çalışarak başarılabileceğine, yapılabileceğine olan inancını paylaşmış bizlerle. Belki biraz paylaşım, biraz kişisel gelişim, biraz bir türlü dile getiremediğimiz gerçekler… Sonuçta matematikçilerin yapamadığı matematikle ilgili yazmayı, itirafları sunmuş bizlere..
Matematiğe olan önyargıları kırmak hayli zor.
“Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.” – Albert Einstein.
Maalesef işin bir de bu önyargıların dile getirilememesi var. Nedenini anlayamıyorum ama insanımızda bilemediğini sorma, öğrenme gibi bir gayret yok. Hele matematiğe karşı! Sanki matematikte bilmemek ayıp gibi. Bir korkulu rüya olmuş matematik; bir türlü kıramıyoruz!
Tabi bu tür fikirlerin oluşmasında matematikçilerin de hele de öğretmenlerin ayrı bir rolü olsa gerek. Geçen gün “Hocam inanır mısınız, hayatımda hiç matematikten beş alamadım” dedi bir arkadaşım. İşte! Belki o alamamış ama peki ya ver(e)meyen.
Necip Bey sizi tebrik ediyorum. Umarım çalışmanız amacına ulaşır. Matematik çalışmak istemeyen beyinler belki önyargılarını matematik okuyarak, matematik hakkında konuşarak kırarlar.