Gençler matematiği tartışıyor! (2)
Müzeyyen Değirmenci- Matematiği sevdireceğim: 1.sınıf öğrencisi. Matematik öğretmeni olmak istiyor: ‘Matematik genellikle öğrenciler tarafından sevilmeyen bir ders. Bana bu dersi ortaokul öğretmenim sevdirdi. Ben de ileride başkalarına sevdirebilirim diye düşünüyorum. ’Hedefi Boğaziçi Üniversitesi’ne girmek. En büyük amacı ise geleceğin bilim adamlarını yetiştirmek.
Hami 10– hoca iyiyse matematiği sevdirebilir onun dışında imkansız... 10 yıl nefret ettim matematikten, son 6 ay gelen hoca resmen sevdirdi bana.
filinta– Konu dikkatimi çekti. Nedeni matematik dersini sevdirilenlerdenim. İlk eğitime başladığım yıldan itibaren matematik dersi hep sıkıcı geldi, nedeni başaramamaktı. Aslında Başaramamak değil ders sıkıcı geliyor dinlemiyormuşuz buymuş. 7. sınıfa kadar matematik derslerinde hep başarısızdım. 7. sınıfa geçtim ve o yıl başka okula gidecektim. Neyse o yıl başladı ve yeni matematik öğretmenimiz derslerde oldukça samimi biriydi. Bayandı ve hiç kimseyi derste kastırmıyor ve zor durumda bırakmıyordu. Bu ılımlı yaklaşımı sayesinde onu ilgiyle dinlemeye başladım. Az buçuk matematikten anlamaya başladım sayesınde.
İlk yazılıdan hiç unutmuyorum, 55(3) not alınca cok sevinmiştim. Rüyamda görsem inanmazdım benim bir gün matematikten kendi çabamla iyi not alacağım. Yaşadığım bu olay size belki bir örnek olur diye düşündüm ve yazdım saygılar...
01 Adana- Benim matematiği sevmememin nedeni ilkoku öğretmenimin işlemesi gerekenden daha fazla matematik işlemesi; resim, müzik, beden gibi derslerin yerine matematik dersini işlemesiydi. Bu yüzden hiç sevmedim ve bu ortaokul ve lisede zayıf olmasına ve hatta lise 2’de 0 notu olmasına neden oldu. Eski kafalar ve geri kalmış bir eğitim sistemi bunlara sebeb oluyor. Bu yıldan sonra değişen eğitim sistemi artık öğrenci merkezli ve öğretmenin sadece rehberliği önderliğinde çocuklarımız matematik dersini bile artık tartışarak, fikirlerini açıklayarak öğrenecekler…
mafit- Yazılan bütün yanıtları okudum. Ben daha genel bakmak istiyorum. Öncelikle bir arkadaşımın yanıtı çok hoşuma gitti. “Eğitim fakültesini bitirmekle öğretmen olunmuyor” çok güzel söylemişsiniz ancak hiç bir öğretmen fakülteye girmeden önce ya da YKS öncesinde psikolojik testlere tabii tutulmuyor. Eğitim konusuna yatkınlığı ölçülmüyor. Bildiğim kadarıyla bu bütün fakülteler için de geçerli. Sadece YKS den gereken puanı almanız yeterli. Yanlış önce burada başlıyor. İnsan sevgisi olmayan, iletişim becerisi olmayan, kendisi ile barışık olmayan insanların öğretmen, doktor gibi mesleklere alınmaması gerek diye düşünüyorum.
Matematik konusuna gelince; matematik daha ilköğretime başlamadan öğrencilerin korkulu rüyası haline getirilmiş, getiriliyor. Yetenek konusuna katılıyorum ancak konuların küçük lokmalar halinde verilmesi ile bu sorunun da çözülebileceğine inanıyorum. Düşünsenize ağzına koskoca bir dilim ekmeği alan biri bunu yiyemeyeceği için çıkarmak zorunda kalır. Fakat küçük lokmalar olursa sorun yaşamaz. Derslerde konu anlatımları da bu şekilde yapılırsa öğrenci korkmayacak, güven kazanacaktır. Merdivenin ilk basamağını çıkamayan bir çocuğa önce ilk basamağı çıkmayı öğretirsiniz, merdivenin tamamını değil… Öğretmenin kendini ve dersini sevdirmesi kesinlikle çok önemli. Kendimizden pay biçelim, bizler de öğrenci iken hangi derslerimizin notları daha iyiydi? Herkese kolay gelsin, ümidimizi yitirmeyelim…
caneglor–- 4. sınıfım, inşallah seneye matematik öğretmeni olacağım ve öğrencilerime ilk önce matematiğin mantığını anlatcağım. Formül ezberleterek matematik sevilmez. Formül ezberlenmeden mantıkla her soru çözülür lisede. Önce neyi, neden yaptıklarını anlamalılar ve ara işlemleri atlamadan konular anlatılmalı bence...
amedi- Arkadaşlar bence matematik korkusunun en büyük nedeni dersi öğrenciye sevdiremeyen gıcık hocalar. Ben ortaokuldayken matematiğim “0” idi. Ama lise’de öğretmenim bana öyle matematiği sevdirdi ki; şu anda matematikte hiçbir sorun yaşamıyorum. Ama her nedense Türkçe öğretmenlerim ve tarih öğretmenlerim bunu yapamadılar. DGS’de de en büyük problemim Türkçe soruları…
dawsoft– Evet arkadaşlar hepimiz matematiği seviyor fakat bazen elinden çok çekiyoruz. Ben lise 1'deyken matematiği bana çok sevdiren bir hocam vardı, sağolsun matematiği onunla çok sevdim. Ama sonra teknik liseye geçtik, geldi kendini bilmez kıl bir kadın matematiği trajik yaptı çıktı... Benim en sevdiğim matematik, nefret ettiğim ders haline geldi. Ne yapalım bizim bahtımız böyleymiş ama matematiğin insan hayatında vazgeçilemez bir yeri var. Bilgisayardan tutun elektronik ve en basiti bakkalda bile matematiksel işlem yani matematiğe de su gibi ihtiyacımız var ama ben inanıyorum yeni nesil öğretmenlerimiz öğrencilere matematiği sevdirecek. Ha bu arada matematik de bir noktadan sonra zorlaşıyor ama o noktaya zaten herkesin gelmesine gerek yok.
KAYNAK: dikeygecis.org
Blue- Öğrencilik hayatımda matematiği hiç sevmemiştim. Hele de ortaokulda. Lisedeki öğretmenim bana sevdirdi matematiği. İnadına da muhasebeci oldum düşünsene; hesap kitap sevmeyen ben muhasebeci oldum.
Kaynak: turkboard.com/
Alirıza Tatlıelma: Değerli Hocam Cengiz BEKAR haberini okudum. Ne yalan söyleyeyim, taa 1981-1982 yıllarındaki 2-D ve 3-D sınıfları ile FATSA ORTAOKULU yıllarına döndüm. Alanına hakim, beyefendi, vakur ve disiplinli bir hocamdı. Herkes tarafından bilinen bir aşikarlık vardır. Matematik sevilmez; o, bize matematiği bir ders değil de bulmaca kıvamıyla sevdirdi. Galiba Öğretmen olmamızın da birçok sebeplerini oluşturdu. Saygıyla eğiliyor, sağlıklı hayat temenni ediyorum…
Selim-– Matematik bir buluş mudur yoksa bir keşif mi? Bu sorunun cevabı çok kolay insanlar eskiden beri bunu düşünmüşler ve matematiğin insanlar tarafından bulunmadığını anlamışlardır. Yani, matematik bir keşiftir. Ben şahsen matematiği çok seviyorum. Eskiden sevmezdim fakat şimdi Nazmi Çilik diye çok değerli bir öğretmenim var. Beni matematiğe o sevdirdi. Aslında matematik çok kolay. Onu gözünde büyütenler için zordur matematik.