Matematikte çözüm annelerle başlar
OECD, 2000`den beri üç senede bir OECD ülkeleri ve diğer katılımcı ülkelerde Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) uygulamaları yürütmektedir. 2006`da Türkiye katılımcı 57 ülke arasında fende 44., matematikte 37. ve okumada 43. olmuştur. OECD ülkeleri arasında ise Türkiye sondan ikincidir. Türkiye`de ortalama fen notu 423 puan, OECD`de ortalama 500 puandır.
Yukarıda matematik ve fen başarımızın durumu ortaya konmuştur. Bu sarmaldan kurtuluş mümkündür ve bunu başaracak alt yapıya sahibiz. Önce başarısızlığımıza mazeret aradığımızı düşünelim ve mazeretleri bir bir sayalım desek bu sonuca yüzlerce mazeret bulabiliriz.
Bulduğumuz mazeretlere göz attığımızda ise ilk bakışta bu mazeretlerin bir çoğu çok mantıklı gelebilir. Fakat mazeretlerin en kötü yönü sorunların önüne dağ gibi engeller koyup çözümlerin imkansız gibi görünmesini sağlamaktır. Bu ise sorunları gözümüzde büyütüp çözümler için adım atmamızı engeller.
Bu sarmaldan kurtuluş mümkün müdür? diye sorarsanız cevabım evet olacaktır. Verdiğim evet cevabından sonra bana O halde çözüm nedir? dediğiniz duyar gibiyim. Yıllardır eğitimimizin içinde öğrenci ve öğretmen olarak yer almış, son 20 yılda ise bu işe yoğun mesai harcamış bir eğitimci olarak çözümün ilk şartı elimizi kolumuzu bağlayan, bu konularda araştırma ve projeler geliştirmemizi engelleyen tüm mazeretleri çöpe atmaktır.
Başarısızlıklarımızın ana nedenleri olan mazeretleri çöpe atınca sırtımızdaki ağır bir yükten kurtulmuş olacağız. Mazeretleri çöpe attığımız için beynimizin Çözüm ne, çözüm ne? diye sorular sormaya başladığını göreceğiz.
Yıllarda annelerden sık sık duyduğum mazeretlere bir göz atalım:
Devamı için:
MATEMATİKTE ÇÖZÜM ANNELERLE BAŞLAR!