Bizim düşünen çocuklar yetiştirmeye ne sabrımız ne de zamanımız olmadığı için bu parmak kullanma işi hiç hoşumuza gitmemişti. Öğrenci dediğin ‘’ Tak diye sorduğun çarpım tablosuna şak diye cevap vermeliydi. Ne de olsa ezberci ve yasakçı sistemden geliyorduk. Hemen yasağı koyduk ve tekrar ezbere döndük. Yasağın ne olduğu belliydi’’ Çarpma ve Bölmeleri Öğrenirken Parmakları Kullanmak Yasak!’’ Çocuklar zor duruma düşüyormuş, strese giriyormuş bize ne efendim. Hem işleri ne, oturup ezberlesinler. Biz de zamanında ezberleyeceğiz diye canımız çıkmıştı.
Ben ise öğretmenliğimin hiçbir devresinde çarpma ve bölmede parmak kullanılmasına karşı çıkmadım bilakis destekledim. Biliyordum ki hiçbir çocuk çarpma ve bölmede parmaklarını beni gıcık etmek için kullanmıyordu. İyice pekiştirip öğrendikten sonra da ben istesem de kullanmayacaklardı. Çarpma ve bölme öğretiminde önce ritmik saymaları öğrenmek birinci hedefti. Parmaklar ise hedefe ulaşmakta kullanılan en önemli kozlarıydı. O önemli kozları ellerinden alınmamalıydı. Bu düşüncemi öğretmenliğim boyunca muhafaza ettim. Çevremdeki bazı veli ve öğretmenlerden de aynı şikayeti duyduğum için konu ile ilgili Web sitemizde 23 Temmuz 2008’de ‘’Çarpma ve Bölme Öğretiminde Parmakları Kullanmak Serbest‘’ başlıklı yazıyı yazdım. Son yıllarda Çarpma Öğretimini kolaylaştırma üzerine araştırma ve çalışmalar yapıyordum.
2008 Kasımının başlarında aşağıda okuyacağınız konu ile ilgili Elif Hanım’dan aldığım bir elektronik posta ne kadar haklı olduğumu ortaya koyuyordu. Konu ile ilgili yazıyı Elif Hanıma cevap olarak gönderdikten sonra bu işi kökten çözecek bir formül üzerinde düşünmeye başladım. Ortaya öyle bir proje koymalıydım ki hem öğrencilerin elinden kozlarını almamalıydım ve onları memnun etmeliydim hem de öğretmenlerin ileriye sürdükleri mazeretleri geçersiz hale getirmeliydim ki itirazlarını önleyebileyim. Yani hem öğrencilerin gönlünü yapıp onları sevindirmek, hem öğretmenlerin ileriye sürdükleri olumsuzlukları gidermek yoluyla alanı da satanı da memnun edecektim. Bunu sorunun bir parçası gibi görülen bir durumu çözümün bir parçası haline getirerek başaracaktım. Bu düşüncelerle ortaya son zamanların moda deyimi olan ‘’ Sorunu fırsata dönüştürecek’’ ‘’Konuşan Parmaklar ‘’ projesi ortaya çıktı. Siz önce Elif Hanım’ın elektronik postasını, Elif Hanıma gönderdiğim cevabi yazıyı ve bu müjdeli habere Elif Hanımın oğlu Barış’ın ilginç tepkisini birlikte okuyalım.
Necip Bey, İlkokul 4. sınıfa devam eden bir oğlum var. Çok zeki bir çocuk olmasına rağmen matematik konusunda çok zorlandığını, sık sık matematikten nefret ettiğini dile getirdiğini görüyorum. Onunla matematik çalışmak benim için de onun için de bir işkenceye dönüşmüş durumda. Ben yüzlerce defa anlattığım bir şeyi oğlumun anlamadığını, ya da o konuda hala hata yapmaya devam ettiğini görünce, ne kadar sakin olmaya çalışsam da öfkeleniyorum.
O zaman, çocuk hata yapmaktan iyice korkmaya başlayarak daha da saçmalıyor. Kısacası dersler bir sinir harbi içinde geçiyor.
Oğlum 4. sınıf olmasına rağmen, hala çarpma işlemlerini parmaklarıyla ritmik sayarak yapma alışkanlığı devam ediyor. Öğretmeni bundan vazgeçmesi ve örneğin 49 sayısını gördüğünde bunun 7 X 7 olduğunu algılıyor olması gerektiğini söylüyor. Bu konuda ne yapmam gerektiğine dair araştırma yaparken sizin adınıza ve "Matematikle Barışıyorum" kitabınıza rastladım. Bu kitabınızı ve ayrıca çarpım tablosunun öğrenilmesini kolaylaştıran teknikleriniz ve tekerlemeli çarpım tablonuzu nasıl edinebileceğim konusunda bana bilgi verebilirseniz çok sevinirim.
Oğlumun, şeytanın bacağını bir kırsa gerisini büyük başarılarla getireceğini hissediyorum ama bunun için ne yapmam gerektiğini bilemiyorum. Bana bu konuda da yol göstermenizi rica ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Saygılarımla... ( Elif Hanım )
ÇARPMA VE BÖLME ÖĞRETİMİNDE PARMAKLAR SERBEST!
Sevgili ”Matematiği Sevdiren Adam” sitesi dostları merhaba.Bu gün de daha önce aklımda olduğu halde bir türlü yazmadığım, yazmaya fırsat bulamadığım bir konuda görüşlerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Bu konu belki anne-baba olarak öğrenciliğinizde başına gelmiştir. Matematikte bir işlem yapıyorsunuz ve yaptığınız işlemden emin değilsiniz. Hemen parmaklar araya giriyor, yaptığınızdan emin olmak istiyorsunuz ama otoriter bir ses hemen gök gürültüsü gibi yanı başınızda gürlüyor. ”Parmakları kullanmak yasak.” İşte o zaman eliniz ayağınız dolaşıyor, işiniz şansa kalıyor. Gelin bu yasak doğru ve faydalı mı araştıralım.
45 yıldır bu eğitim sisteminin içindeyim ama matematikle ilgili işlemler yaparken parmaklardan faydalanmak zararlıdır veya yanlıştır şeklinde bir bilgiyle karşılaşmadım. Gören varsa lütfen kaynak belirterek yanlışımızı düzeltsin. Yaratıcı bize herhalde parmaklarımızı yalnızca süs olsun diye yaratmadı. Bu yasak yüzünden çocuklara verilen zararın farkına varmak istiyorsanız ”Bu gün matematik dahil hiçbir işimde parmaklarımı kullanmayacağıma söz veriyorum.” deyin ve uygulayın bakalım. O zaman görürüsünüz Hanya’yı, Konya’yı!...
Bu yasaktan amaç ”üzüm yemek ise” bu uygulama amacımıza hizmet eden bir uygulama değildir. Eğer amacımız ”bağcıyı dövmekse” uygulamaya devam edelim. Nasıl olsa ”Eti öğretmenin, kemiği anne-babanın”… Hem bize öğretmemişler miydi ”Öğretmenin vurduğu yerde gül biterdi! ” Hem bize öğretmemişler miydi ”Dayak cennetten çıkmıştı!”
Ama bizi tek tip insan yetiştirme sevdası nedeniyle sorgulama melekelerimize zarar verilmesi yüzünden yanlışları sorgulayamadık. Eğer sorgulayabilseydik işte o zaman ”Dayak, iyi bir şey olsaydı cennetten kovulmazdı. Acaba cennetten kovulmasının nedeni nedir?” diye sorabilirdik.
Parmaklarımız da diğer organlarımız gibi boşa yaratılmamıştır. Hele de katlamaya dayanan çarpma işlemi ve onun kardeşi olan bölme işleminin öğretilmesinde ve öğrenilmesinde en önemli yardımcımız parmaklarımız olacaktır. Eğer öğrenmeye ve öğretmeye niyetli isek.
Hayatta her öğrendiğimiz yeni bir işte belli bir acemilik dönemi yaşarız. Yeni bir elektronik alet (çamaşır,bulaşık makinesi, tv, vb...) aldığımızda eve gelen servis elemanları önce bize nasıl kullanıldığını açıklar. Sonra da sıkıştığımızda kullanma kılavuzuna başvurmamızı öneririler.
Anne ve babalar, bana ”Çocuğunun işlem yaparken parmaklarını kullandığını” söyleyerek görüşümü sorarlar. Annelere ”Eve ilk çamaşır makinesi aldığınızda ne yapıyordunuz?” diye sorarım. ” Sıkıştığım da kullanma kılavuzuna bakıyordum.” diye cevap veriyor.”Çamaşır makinesinin kullanma kılavuzunu nereye koyuyordun?” sorusuna ”Kolayca bulabileceğimi bir yere koyuyordum.” diye cevap veriyorlar.
En sonunda da en can alıcı soruyu soruyorum.” Çamaşır makinenizin kullanma kılavuzu şu anda nerde biliyor musunuz? ” sorusuna ” Evet, biliyorum, şurada diyen bir anneye rastlamadım. Hep cevap ”Bilmiyorum Hocam.” olmuştur. ”Neden bilmiyorsun ?” dediğimde de ”Çünkü, çamaşır makinesinin nasıl kullanıldığını iyice öğrendim, artık kullanma kılavuzuna fazla ihtiyacım yok. İhtiyacım olursa da ara bulurum.” diyorlar.
İşte böyle, çocukların da acemilik döneminde parmaklarını kullanması en doğal hakkıdır, gereklidir,faydalıdır. Eğer ”Ezberci bir papağan ” yetiştirme niyetinde değilsek. Benim anlamadığım başka bir şey de , çocuklara bu yasakları koyan büyükler yarışmalarda kendileri için yok % 50, yok telefon yardımcısı, yok joker hakkı vb. gibi şeyler icat ediyorlar. Sizi cingözler sizi !
Necip GÜVEN 23 TEMMUZ 2008
Merhaba Necip Bey.Bu kısma benim sizin cevabınızı aldıktan sonra, Barış’a parmaklarını kullanabileceği müjdesini verdiğimde aldığım tepkiyi ilave edebilirsiniz belki. Aslında sizinle paylaşıp paylaşmamak konusunda tereddütlüydüm ama eşim ve ben gerçekten çok güldüğümüz için sizinle de paylaşmadan edemeyeceğim:
“Parmaklar Serbest” konulu mailinizi aldığım akşam eve gittiğimde, odasında ödevlerini bitirmeye uğraşan oğluma “ sana bir müjdem var. Bu gün bir öğretmenden, çarpım tablosunu öğrenirken parmaklarla ritmik saymanın serbest bırakılması gerektiğini öğrendim. Çarpım tablosunu iyice öğrendiğinde parmaklarını kullanmayı kendiliğinden bırakırmışsın. Ben ve matematik öğretmenin parmakların yasaklanması konusunda yanlış düşünüyormuşuz. Bu yüzden, artık çarpım yaparken parmaklarını serbestçe kullanabilirsin.” dedim.
Suratına kocaman bir gülümseme yayıldı ve mutluluk içinde “ Bu da size kapak olsun !” dedi. (ELİF HANIM)
Çarpma ve bölmede parmaklar kullanmak serbest makalesini yıllar önce yazmış ve internette paylaşmıştım. Daha sonra 2016 yıl tarihli bir haberde araştırmacılar Ilaria Berteletti ve James R. Booth yaptıkları araştırmalarda matematik dersinde parmakları kullanmanın faydalı olduğu, öğrencilerin sayı sayarken parmaklarını kullanmalarına izin verilmemesi onların matematiksel gelişimini durdurmaya neden olabileceğini ortaya koymuşlar.
HABERİN LİNKİ: https://www.matematikkafe.com/?Syf=18&Hbr=1162835
Öğretmenliğim boyunca matematik dersinde öğrencilerime parmaklarını kullanmayı hiç yasaklamadım. Bilakis teşvik ettim. Daha sonra parmakları ritmik saymalarda her yaşta, hatta lise mezunu öğrencilerde bile kullanmaya başladım. Adını da ''Konuşan Parmaklar'' koydum. Nasıl uygulandığını gösterdiğimde de çok güzel geri bildirimler aldım. Maviş rumuzlu üniversitede okuyan kızımızın ritmik saymalarda uyguladığımız ''Konuşan Parmaklar''konusundaki görüşüne göz atalım...
MAVİŞ’İN “KONUŞAN PARMAKLAR” HAKKINDAKİ UYGULAMASI VE GÖRÜŞLERİ:
Merhaba, Necip hocam bana tanışmamızdan sonra ilk defa parmaklar konuşuyor dediği zaman ne demek istediğini tam olarak anlayamamıştım. Daha sonra söylediklerini uygulamalı olarak gösterdiğinde ise ne demek istediğini anlamıştım. Ben üniversite öğrencisi olduğum halde çarpım tablosunda 6'lardan sonra biraz zorlanıyordum ama Necip Hocamın gösterdiği “Konuşan Parmaklar” gösterisinden sonra artık eskisi kadar zorlanmıyorum. Hani ‘’Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp’’ derler ya. İşte biz de şimdi hocam sayesinde uyguladıkça pratiğe geçiriyor ve hafızamıza daha kolay yerleştiriyoruz . “ Konuşan Parmaklar” yöntemini kardeşime ve arkadaşıma da uyguladım. İlk duyduklarında belki pek umursamadılar ama daha sonra onlara uygulamalı gösterince şaşkınlıktan baka kaldılar. Ve “Gerçekten parmaklar konuşuyormuş !” dediler. Daha sonra daha iyi anlamak ve kavramak için tekrar tekrar uygulamaya başladık. Uyguladıkça anladık, anladıkça öğrendik, öğrendikçe de eğlendik. Özellikle kardeşim için matematik korku olmaktan çıkmaya başladı. Kardeşim bu çarpım tablosu ezberi korkusunu “Konuşan Parmaklar “ uygulaması sayesinde yenmeye başladı. Sadece kardeşim mi?? Hayır, biz de konuşan parmaklar sayesinde bu korkuyu yavaş yavaş yenmeye başladık. Ve sıra sizde inşaallah. Hani her zaman “Öğrenmenin yaşı yoktur.” diye der dururuz ya …. Bize de bu 2 yıllık üniversite okurken nasipmiş demek ki. Teşekkürler Necip Hocam!
Beyinde Parmaklar ve Matematik Arasındaki Evrimsel İlişki: