HATA YAPMAK UTANILACAK BİR DURUM DEĞİLDİR!
Bir gazeteci ile başarılı bir işadamı arasında şöyle bir konuşma geçiyor:
Gazeteci: - Beyefendi başarı nasıl kazanılır?
İşadamı: -İki kelime
Gazeteci: - Nedir?
İşadamı: - Doğru kararlar
Gazeteci: - Doğru kararlar nasıl verilir?
İşadamı: - Bir kelime
Gazeteci: - Nedir efendim?
İşadamı: - Tecrübeyle
Gazeteci: - Tecrübe nasıl kazanılır?
İşadamı: - İki kelime
Gazeteci: - Nedir efendim?
İşadamı: - Yanlış kararlar
Evet, başarılı olmak istiyorsanız, yanlış yapmanın önüne set çekemezsiniz. İnanmazsanız çevrenizdeki başarılı olmuş insanlarla ve iş adamlarıyla görüşün. Hayatınız bir döneminde hiç hatalar yapıp yapmadıklarını sorun. Alacağınız cevap mutlaka hayatın belirli dönemlerinde hata yaptıklarını itiraf etmek olacaktır. Eğer hayatında hiç hatalar yapmamış bir işadamı veya başarılı olmuş bir insan bulamayacağınıza iddiaya girebilirim.
Dünyadaki en gelişmiş işletmeleri incelediğimizde hata yapanların cezalandırılmaları şeklinde bir uygulama ile karşılaşmıyoruz. Bu işletmeler hata yapmayı doğal bir öğrenme fırsatı olarak görürler.Yalnız bu işletmelerin ‘’adam sendeciliğe‘’ tahammülleri yoktur. Bir iş üzerinde iyi niyetle çalışırken yapılan hataları hata olarak değil;bir öğrenme fırsatı olarak görürler. Hatta bir kitapta Birleşik Amerika’da bir kuruluşun yalnız iflas etmiş işadamlarına kredi verdiğini yazıyordu.
Hatasız kul olmaz, hatamla sev beni! Orhan GENCEBAY
Ben de öğrencilerime; ’’Yanlış yapmaktan korkmayın. Yanlış yapmaktan korkarsanız hiçbir şeyi başaramazsınız. Sizin öğrenmek için yaptığınız yanlışlar, annenizin, babanızın sizin için yaptığı doğrulardan değerlidir’’ diyorum.
Hatta ’’Çocuklar sakın yaptığınız işlem ve problemleri sakın arkadaşlarınız göstermeyin. Eğer yaptıklarınızı ille de birine göstermek isterseniz sınıfta en gıcık olduğunuz veya kızdığınız arkadaşlarınıza gösterin. O arkadaşınız sizden bakarak işlemi sizden bakarak doğru yapar ama öğrenemez. Öğrenmedikleri için sınavlardan zayıf alır. Siz de ondan intikamınızı almış olursunuz. Lütfen sevdiğiniz arkadaşlarınıza gösterip de onlara zarar vermeyin’’ diye espri yaparım.
Yine bir gün, ’’Yaptığınız problemi gıcık gittiğiniz bir arkadaşınıza gösterin’’ diye espri yapmıştım. Bir öğrencim parmak kaldırdı. Söz verdim. ’’Öğretmenim yaptığım işlemi hiçbir arkadaşıma göstermeyeceğim. Çünkü sınıftaki bütün arkadaşlarımı seviyorum ‘’dedi.
Yanlış yapan öğrencilerime de yanlış yapmanın utanılacak bir durum olmadığını söyler, gösterdiği gayretten dolayı onları yüreklendiririm. Bu şekilde desteklenen öğrenciler tekrar doğru çözümü bulmak için uğraşırlar. İyi niyetle yapılan bu çabalar sonunda doğru çözümü bulan öğrencilerin kendilerine güvenleri de artar.
Yüzmeyi öğrenmenin yolu suya girmektir. Ne bir başkasının kulaç atmasıyla, ne de ayak çırpmasıyla yüzme öğrenebiliriz. Zaten usta yüzme öğretmenleri öğrencilerine yüzme stillerini örnek olarak gösterirler. Daha sonra da kenara çekilip izlerler. Gerekmedikçe de olur olmaz müdahalede bulunmazlar.
Bizler de çocuklarımızın kendi ayakları üzerinde durmalarını ve öğrenmelerini istiyorsak problemlerle kendilerinin yüzleşmelerine fırsat tanımalıyız. Onların görevlerini biz üstlenerek onlara fayda yerine zarar vermiş oluruz.
Çocuğunuzu halter öğrenen bir çırak olarak düşünün. Halter hocası çocuğunuza çalışması için eve kaldıracağı halter ağırlıkları gönderiyor. Ve bu ağırlıkları belli sayıda kaldırarak çalışmasını istiyor. Siz ise çocuğunuz zorlanmaması için onun kaldıracağı ağırlıkları ben kaldırarak yardımcı olayım diye düşünüyorsunuz.
Şimdi düşünün çocuğunuzun görevini siz yapınca çocuğunuz ne kazandı? Çocuğunuza yardım mı ettiniz? Yoksa yardım ediyorum zannederek zarar mı verdiniz?
Hata Yapmaya İzin Vermedikçe Gelişme Mümkün Değildir. MASAAKİ İMAİ
KENDİME GÜVENİM GELDİ
Ben bu yıl ( 2003-2004 ) 5. Sınıfta okuyacak bir kız öğrenciyim. 4. Sınıfın 2. Dönemine kadar matematikten oldukça sıkıntı çektim.
1. ve 2. Sınıflarda ödevlerimi yaparken annemden yardım alıyordum. Sınıfta da problemleri ve işleri matematikten başarılı olan arkadaşlarımdan bakarak yapıyordum. Bir türlü problemleri kendim yapmaya cesaret edemiyordum. Çünkü içimde hep “yanlış yaparsam öğretmen kızar mı acaba” diye bir korku vardı.
3. sınıfta gelince bir çok problemde annemde zorlanmaya başladı. Bunun üzerine ilk öğretim orta okul bölümüne giden ablam yardım etmeye başladı. ”Abla gel ödevimi yapalım“ dediğimde ablam “benim de ödevlerim var“ diye nazlanıyordu. Ödevlerime yardım ederken de bana kızıyor, bağırıp çağırıyordu. Bu durumda ödevlerim yapılıyor ama ben bir şey anlamıyordum. Bazen de ablam kızıp bağırınca ben de karşılık veriyordum. Bunun üzerine kavga büyüyor birbirimizin saçını başını yoluyorduk. Defterler, kalemler ve yastıklar havada uçuşuyordu. Bu seferde sinir olma sırası anneme geliyor, bizim kavgalarımız yüzünden fenalık geçiriyordu.
4. sınıfın 2. Döneminde derslerimize Necip öğretmenimiz girmeye başladı. Necip öğretmenimiz annelerimize lütfen çocuklarınızın ödevlerine karışmayın, yanlış ta olsa ödevlerini kendileri yapsın dedi. Bize de “Çocuklar, yanlış yapmaktan korkmayın. Başarılı olmak istiyorsanız bağımsız çalışmayı öğrenmelisiniz. Benim için, sizin yaptığınız yanlışlar, arkadaşlarınızın, annenizin ve babanızın doğrularından daha değerlidir. Çünkü kendi yapacağınız bu yanlışlar zamanla sizi doğru yapmaya götürecektir. Bir insana yapılabilecek en büyük kötülük onun yapması gereken işi onun yerine başkasına yapmasıdır” dedi.
Ben de yeni öğretmenimin tavsiyesiyle sınıfta, evde problemleri ve işlemleri kendi kendime yapmaya başladım. Önceleri biraz bocalandım ve zorlandım. Yapmadığım problem ve işlerimi kitaptan araştırdım ve öğrendim. Sonunda yavaş, yavaş başarılı olmaya başladım. Problemleri ve işlemleri yardım almadan kendi kendime yapmaya başladıktan sonra kendime güvenimin artmaya başladığını hissettim. Şimdi artık kendim de doğruyu yanlışı birbirinden ayırabilecek duruma geldim. Bu sayede kendi başarımı kolayca görebiliyorum. Böylelikle ben baskıdan, ablam benimle uğraşmaktan, annemde bizim için üzülmekten kurtuldu.
Matematik dersi önceden benim için çok sıkıcı bir dersti. Ama matematiği yavaş, yavaş sevmeye başladım. Yine de eksiklerimin olduğunu biliyorum. Fakat artık matematikten eskisi gibi korkmuyorum. Annemin, babamın ve öğretmenimin moral destekleri sayesinde 5. Sınıfta daha iyi olacağıma inanıyorum.
Arkadaşlar sizde benim gibi, annemize babamıza veya ablamıza değil, kendimize güvenin. Başlarda biraz zorlansanız bile azimle çalışmaya devam ederseniz başaracağınıza inanıyorum. Hepinize başarılar diliyorum.
Rumuz: Cici Kız
YAPTIĞINIZ HATALARI BİRER GELİŞME FIRSATI GÖRÜN
Deneyimden daha güçlü bir öğretmen yoktur ama öğrenme isteği ululanmadıkça deneyimlerden bir şey öğrenilemez. (Bernard SHAW)
Cesaretimi kaybetmiyorum; çünkü vazgeçiren her yanlış girişim ileri doğru atılmış yeni bir adımdır. (Thomas EDİSON)
Bazı hataları erken yapmanın hayatımıza çok yararları olacaktır. (Thomas HUXLEY)
Bundan yirmi yıl sonra yapmadığınız şeylerden dolayı, yaptıklarınızdan daha fazla pişman olacaksınız. öyleyse demir alın ve güvenli limanlardan çıkın. rüzgarları arkanıza alın, araştırın, hayal edin ve keşfedin. (Mark TWAİN )
Hiç hata yapmamış adam, yeni bir şey denememiştir. (EİNSTEİN )
Keskin bıçak olmak için çok çekiç yemek gerekir. (TÜRK ATASÖZÜ )
Hataları saklamak, düzeltmekten daha çok acı verir. (Benjamin FRANKLİN)
Kusursuzluğu değil başarıyı hedefleyin. hata yapma hakkınızdan hiçbir zaman vazgeçmeyin. yoksa yeni şeyler öğrenme ve hayatta daha ileri gitme yeteneğinizi kaybedersiniz. (BURNS )
Yanılgılarla tüketilmiş bir yaşam, hiçbir şey yapmadan tüketilmiş yaşamdan daha onurlu olduğu gibi, daha yararlıdır da... (Bernard SHAW )
Başarı merdivenlerini hata üstüne hata yaparak tırmandım. (Mae WEST )
Hatalar, dolu bir hayat için ödediğimiz bedeldir. (Sophia LOREN )
Aldanmak, yanılmak insana özgüdür. (THEOGNİS )
Başarıyı hedef alın, mükemmel olmayı değil. yanlış yapma hakkından vazgeçmeyin; vazgeçerseniz yeni seyler öğrenme ve gelişme olanağınızı kaybedersiniz. unutmayın, mükemmeliyetçiliğin arkasında korku yatar. insan olduğunuzu hatırlayarak korkularınızı göğüsleyin.daha mutlu ve daha etkili bir insan olursunuz. (David M. BURNS )
Kendini yetersiniz gören insan tereddüt içinde beklerken, girişimci insan hata yapmaktan korkmadığından daha üstün hale gelir. (Henry C . LİNK )
Yaptığınız şeyler için duyduğunuz pişmanlık zamanla geçer; ne var ki, yapmadığınız şeyler yüzünden duyulan pişmanlığın çaresi yoktur. (Sydney L. HARRİS )
BÜYÜK BİR YÜREKLİLİKLE ÇABALAYIN
Asıl saygıya değer olan, eleştiren kişi değildir; Güçlü adamın nasıl tökezlediğine ya da işi yapanın eksik olduğu noktaya dikkat çeken de değildir. Saygınlık, gerçekten meydanda olan, yüzü toza toprağa, tere ve kana bulanmış, yiğitçe çabalayan, düşen ve her seferinde ayağa kalkan, büyük coşkuları, yürekten bağlılıkları bilen ve kendini değerli bir amaca adayan, en iyi durumda üstün başarının tutkusuna ulaştığının, en kötü durumda -yani başarısız olursa- en azından büyük bir cesaretle savaş vererek başarısız olduğunun bilincinde olan; böylece, ne utkuyu ne yeniliği bilen ürkek ruhların arasına katılmayan kişiye aittir. THEODORE ROOSEVEL
NECİP GÜVEN