• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/annebabaokulu
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905327001004
  • https://www.instagram.com/matematikkafe
TRANSLATE
DESTEK OL
ÜYELİK GİRİŞİ
REKLAM ALANI-1

MATEMATİK DÜNYASI
EĞLENCELİ MATEMATİK
OKUL BAŞARISI
PSİKOLOJİ
SİTE HARİTASI
ZİYARET BİLGİLERİ
Aktif Ziyaretçi24
Bugün Toplam705
Toplam Ziyaret2630114

Başarıyı engelleyen tuzaklar! (3)

31/07/2022

basariyi engelleyen tuzaklar (3)


YETENEKSİZLİK TUZAĞI!

‘’Yeteneğim yok’’ cümlesi çevremizde sık duyduğumuz, başarısız insanların çok kullandıkları, en saçma, en komik, yapacaklarımızı, yapmak istediklerimizi en çok engelleyen baş belası bir kelime grubudur. Elinde bu kartı olan oyuncular her zaman kaybetmeye, her zaman ezilmeye, her zaman sızlanmaya hazırdılar. Söyleyecekleri şarkı da hazırdır; ‘’Acıların Çocuğuyum’’.

Biz yeteneksiz insanlarız. Dershaneler, labratuvarlar, eğitimciler, kasetler, cdler hazırlayarak dil öğretim kursları açarız. Koca koca insanlara dil öğretmek için akla karayı seçeriz. Ama Ahmet Bey ile Ayşe Teyzenin çocukları dünyaya geldikten iki yıl sonra takır takır konuşmayı öğrenir. Kimse gidipte ’’Ahmet Bey, Ayşe Hanım iki yıl önce ağlamaktan başka bir dil bilmeyen çocuğunuza konuşmayı nasıl öğrettiniz, bu işin sırrını bize verir misiniz?’’ demez.

Nasrettin Hoca’nın kedi ciğer hikayesi gibi... Yetenekli isek niçin yetenekleri kullanamıyoruz. Yeteneksiz isek nasıl kısa sürede birçok uzmanın bir arada çalışıp öğretmekte zorlandığı bir çok dili kendi başımıza daha kolay öğreniyoruz? İşin ilginci 3-4 dilin bir arada konuşulduğu (*)GETTO’larda çocuklar hiçbir zorlanma olmadan kolayca bu dilleri öğrenirler. Birçok eğitimci, anne baba kendi başına kolayca öğrenen çocukların biz işe burnumuzu sokunca neden öğrenmekte zorlandıklarını veya öğrenemediklerini bir türlü düşünemeyiz veya düşünmek istemeyiz.

Yetenek kelimesi aslında çok büyük bir palavradır. Bunu nereden biliyorsunuz derseniz, kendimden diye cevap verebilirim. Yıllardır yapamadığım işleri bugün çok kolay yapabiliyorum. Fark neydi? Daha önce yapabileceğime inanmıyordum ve yapamıyordum. Şimdi yapabileceğime inanıyorum ve yapıyorum. Bu kadar basit.

Gelin beraber düşünelim. Edison sizden çok yetenekli bir insan mıdır? Bence hayır... Çünkü Edison çok yetenekli bir insan olsaydı elektriği ve ampulü bulmak için yüzlerce, binlerce defa deney yapmaya uğraşmazdı. Çevresindekilere ’’Arkadaşlar, elektriği bulmaya karar verdim. Haberiniz olsun bugün elektriği yarında ampulü bulacağım’’ derdi. Pekiyi ne yapmıştır? Önce karar vermiştir. Sonra yüzlerce, binlerce başarısız deney yapmıştır.

Biz Edison’un buluşlarından önceki başarısız deneylerini değil başarılı olanları biliyoruz. Mesela Edison’un başarısız deneylerinin yanında başarılı deneyleri azdır. Fakat eğer o başarısız deneyler olmasaydı Edison’un başarılı buluşları diye bir şey olmazdı. Ethel Wathers ‘’Allah hiçbir zaman döküntü yaratmaz. Eğer sizin ki dahil olmak üzere çocukların dünyaya başarmak için geldiklerine tüm kalbinizle inanırsanız, onlara gerekli olan cesaretlenmeyi daha kolay başarabilirsiniz.’’ demiştir.

Uzmanlar eğitim sistemindeki çıktılardan memnun değilseniz girdileri değiştirmemiz gereklidir demektedirler. Takdir etmek çocukların kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan en önemli güdeleyicidir. Amerika’da yapılan araştırmaya göre her olumluya karşılık 18 olumsuzluğun bulunduğunu tespit etmişlerdir. Yani olumsuz girdiler, olumsuz çıktıların ana sebebi olmaktadır. Ülkemizde bu durum bundan farklı değildir. “Bir makaleye göre Çin ve Japonya’da öğrenme özürlü sayısı çok azdır. Çünkü Çince ve Japonca da özürlü ya da bu anlamı taşıyan bir kelimenin karşılığı bulunmamaktır.

Amerika’da bulunan Kızılderilerin içinde tesbit edilmiş bir tane bile kekeme yoktur. Benjamin Bloom Chiago Üniversitesi’ndeki bir grup asistanı ile başarılı 120 süperstar üzerine 5 yıl süren bir araştırma yapıyor. Bu araştırma sonunda elde edilen sonuçlar çok şaşırtıcı bulunmuştu. Araştırma sonuçlarında süper starların doğuştan diğer çocuklardan çok farklı özelliklere sahip olmadığı fakat bu yönde eğitilip, büyütüldüklerini göstermiştir. Bloom’a göre ‘’İnsanların potansiyelleri IQ ölçümlerinden ya da yetenek testlerinden elde edilen sonuçların çok üzerindedir.’’

Her çocuğun içinde gizli bir yetenek saklıdır. Aileler ve eğitimciler bu gizli yeteneklerini geliştirip çiçek açmasına yardımcı olabilir. Sevgi hiçbir zaman başarısızlığa uğramaz. Her çocuğun içinde bir büyüklük tohumu vardır. Bu yeteneklerin ortaya çıkması ağaçların çiçek açması gibi uygun hava şartlarına ve uygun gelişim ortamlarına ihtiyaç vardır.

Gelişim psikoloğu Raymond Moore ‘’School Can Wait‘’ (Okul Bekleyebilir) adlı kitabında çocukların 6 yaş yerine 8 yaşında okula başlamalarının daha iyi olacağını söylüyor. Çocuklar için en iyi öğretmen, onları seven, onlar için en iyiyi isteyen anne ve babalarıdır. Bloom ‘’Eğer kendinizi büyük bir yetenek olarak geliştirmeye endekslerseniz büyük bir ihtimalle başarılı olamazsınız. Çünkü aşırı çaba harcarsanız kendinizi zorlayıp strese sokarsınız. Stres öğrenmenin, gelişmenin ve beyni geliştirmenin önündeki en büyük engeldir. Kendine güven ve sevgi ise insanların o muhteşem potansiyellerini ortaya çıkarır’’ diyor.

James Joyse ‘’Dahi, hata yapmaz. Yanlışları irade dahilindedir ve keşfe kapı açar.’’ demektedir. Zeka üzerine araştırma yapan bilim adamları ‘’Dehanın temel doğası tüm insanlarda var, önemli olan bu doğanın eğitilmesidir.’’ Tespitinde bulunmaktadır. Hafıza eğitimi ustası Tony Buzan ‘’Matematikte başarılı olamayan çocukların aslında orta zekanın altında değil, yanlış olan eğitim sistemidir’’ diyerek bizi uyarmaktadır. Dahilerin hayatlarını incelediğimizde onların bizden çok farklı insanlar olmadıklarını fakat olumsuz düşüncelerden çok, olumlu düşünceler üzerine yoğunlaştıklarını görmekteyiz.

(*)GETTO: Topluluk dışı grupların oturduğu, hayat şartları kötü bölge.

MEMNUN DEĞİLSENİZ, LÜTFEN BEYNİNİZİN PROĞRAMINI DEĞİŞTİRİNİZ! 

Klasik bir Zen öyküsünde usta çay içmek için öğrencisini yanına çağırır. Usta, doldurur. Öğrencinin fincanın doludur ama usta dökmeye devam eder. Fincan taşmaya başlayınca öğrenci bağırır: ''Ama efendim, fincanım doldu taşıyor. ''Usta cevaplar: ''İşte beyninde aynen böyledir. Eğer öğreteceklerimi almak istiyorsan, önce fincanınızı boşaltın''

...

Necip Güven

 
523 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın