“İÇİNDE SU OLAN ŞİŞENİN ÜSTÜNE YAZILMIŞ VEYA SÖZEL SÖYLENMİŞ OLAN SÖZCÜKLER, DÜŞÜNCELER, SUYA ÇALINMIŞ OLAN MÜZİK VEYA OYNATILMIŞ FİLM İLE SUYUN YAPISAL ÖZELLİĞİ DEĞİŞİR.”
Masaru Emoto
Japon araştırmacı Masaru Emoto’nun değişik etkiler altında farklı şekiller alan donmuş su kristallerinin fotoğraflarına yer verdiği kitapta, su moleküllerinin, dinletilen müziğe, iyi ve kötü sözlere ve duygulara karşı nasıl bir değişim gösterdiği, donmuş su kristallerinin fotoğraflarıyla gözler önüne seriliyor.
Kitabın sunuş yazısında, donmuş su kristallerinin fotoğrafını çekmeye 10 yıl önce başladığını belirten Emoto, bir kitapta okuduğu “Hiçbir kar kristali bir diğerinin aynısı değildir” sözünden yola çıkarak su kristallerini incelemeye karar verdiğini kaydetti.
Emoto, buzluktaki donmuş buz kristallerinin fotoğraflarını çekmekle işe başladığını belirtti. Bu çalışmalar sırasında 50 değişik su numunesini, -20 derecede üç saat boyunca derin dondurucuda dondurduktan sonra buz damlaları elde ettiğini belirten Emoto, iki ay süren deneyler ve zorlu çalışmalarından sonra ilk fotoğrafı elde ettiğini ifade etti.
Emoto, kitapta şunları kaydetti:
Tokyo’daki musluk suyu tam bir felaketti, bütünlüklü tek bir kristal bile biçimlenmiyordu. Suyu sterilize etmek için kullanılan klor, suyun doğal yapısını mahvetmişti.
Oysa nereden gelirse gelsin, ister kaynak suyu, ister yeraltı suları, buzullar, deniz seviyesinden yüksekteki tatlı su kaynakları ya da pınarlar, insan eliyle bir şekilde müdahale edilmemiş sulardan daima bütünlüklü kristaller elde ediyorduk.”
SUYUN MÜZiĞE YANITI
Birlikte çalıştığı araştırmacının, “suya müzik dinleterek fotoğraflama” önerisi üzerine, müzikten gelen titreşimlerin suyu nasıl etkileyeceğini araştırmaya başladıklarını belirten Emoto, bunun için düz bir platform üzerine iki hoparlör yerleştirip tam ortasına da içinde damıtılmış su bulunan şişe koyarak bu deneyi gerçekleştirdiklerini anlattı. Emoto, şunları kaydetti:
“Sonuç aklımızı başımızdan almıştı. Işıklı ve berrak melodisiyle Beethoven’in Pastoral Senfoni’si, son derece iyi biçimlenmiş harikulade bir kristal vermişti. Ulvi güzelliğe övgü olan Mozart’ın 40. senfonisi, son derece zarif ve yalın bir kristal vermişti.
Chopin’in Opus 10 serisinin 3 numaralı etüdünden doğan kristal ise olağanüstü ayrıntılarıyla baş döndürüyordu.
Suya dinlettiğimiz klasik müzik parçalarının hepsi de bariz biçimde iyi şekillenmiş kristaller oluşturuyordu. Tam aksine, şiddetli heavy-metal müzik dinlettiğimizde ya kırık dökük parçalı kristaller oluşuyor ya da en iyi koşullarda biçimsiz kristaller ortaya çıkıyordu.”
GÜZEL SÖZCÜKLERE GÜZEL KRiSTALLER
Ses titreşimlerinin ardından görüntülerin de su moleküllerini etkileyip etkilemediğini araştırmaya başladıklarını anlatan Japon araştırmacı, “teşekkürler” ya da “aptal” gibi bir kelime yazılı kağıdı su dolu şişeye sararak bunun oluşturduğu kristalleri incelediklerini kaydetti.
Emoto, “Bu deneylerin sonucu bizi hayal kırıklığına uğratmadı.
Su, ‘teşekkürler’ yazısına son derece güzel bir kristalle tepki verdi. Öte yandan ‘aptal’ kelimesi, tıpkı heavy-metal müzikte olduğu gibi, biçimsiz, parçalı kristaller üretti.
Japon araştırmacı, mikrodalga fırında ısıtılan, cep telefonu, televizyon ve bilgisayar yakınında tutulan sudan ise biçimsiz kristaller ortaya çıktığını belirtti.
Unutmayalım ki; insan bedeninin %85’i sudur. Düşüncelerimiz ve konuştuklarımız bedenimizdeki suya kaydedilir ve o kalitede yaşarız. Şeklimizi, sağlığımızı ve hayatımızı biz oluştururuz.
Pozitif düşünün; çünkü düşünceleriniz sözleriniz olur. Sözleriniz pozitif olsun; çünkü sözleriniz davranışlarınız olur. Davranışlarınız pozitif olsun ; çünkü davranışlarınız alışkanlıklarınız olur. Alışkanlıklarınız pozitif olsun; çünkü alışkanlıklarınız değerleriniz olur.
"Değerleriniz pozitif olsun; Çünkü; Değerleriniz kaderiniz olur." M.GANDHİ
Suyun hafızası var mı?, Suyun Gizli Mesajı, Masaru Emoto su Deneyi, Suya güzel söz söyleme deneyi