Bilim, kendisini matematikle anlatır
İzmir Üniversiteleri Öğretim Elemanları Derneği (İZÜNİDER) Başkanı Prof. Dr. Hamza Bulut, matematik biliminin tarih boyunca uygarlığın gelişimine büyük katkı sağladığını belirterek, "Matematik günümüzde de bilimlerin kraliçeliğini sürdürmektedir" dedi.
Bulut, açıklamada, 2000 yılının, Uluslararası Matematikçiler Birliği (IMU) tarafından "Dünya Matematik Yılı” ilan edildiğini belirtti. Yabancı matematik uzmanlarının, matematiğin bilimler içindeki yerini ve önemini, "Bilim, kendisini matematikle anlatan bilgiler kümesidir” diyerek ifade ettiklerini anlatan Bulut, bunun da matematiğin bilimin dilini ortaya koyduğunu söyledi.
Günümüzde, bilim ve teknolojinin ulaştığı noktaya, soyutlama basamaklarını tırmanarak gelindiği gerçeğini kimsenin yadsımadığını dile getiren Bulut, şöyle konuştu:
"Bu nedenledir ki, bugünden daha iyi bir gelecek hazırlayabilmek için her düzeydeki eğitim kurumlarında öğrenciyi düşünmeye, yaratmaya ve yarattığını diğer kavramlarla karışmayacak biçimde formülleştirmeye yöneltmek için hem 'amaç', hem de 'araç' olarak matematik öğretilmektedir. Bu uygulama matematiği, yeni sorunlara ve yeni istemlere çözüm getirebilen bir dil yapmakta ve her somut uygulamadan önce gelen genel düşünce taslaklarını önümüze seren bir yere oturtmaktadır. Bu yer en yüksektedir. Bu yerde ayakları geometri ve cebir olan kraliçe oturmaktadır. O, insana yeni bir evren bağışlamaktadır."
Matematiğin bu özelliğinin, matematiğin eğitim ve öğretimdeki önemli yeri ile bilim içindeki önemli konumunu belirttiğine işaret eden Bulut, "Bu durum, matematiğin insanın yeteneklerinin ortaya çıkarılmasında, yönlendirilmesinde ve geliştirilmesinde, başka bir deyişle insanın sistemli ve mantıklı düşünme alışkanlığının kazandırılmasında amaç ve insanın tüm etkinliklerinde de araç olarak kullanıldığını göstermektedir" dedi.
Türkiye'de matematik ile ilişkinin ne yazık ki, "Matematik Korkusu" üzerine kurulduğuna işaret eden Prof. Dr. Hamza Bulut, matematiğin, güç, karmaşık ve bıktırıcı, yığın yığın problemlerin çözüldüğü, teoremlerin ezberlendiği ve sınavlardan sonra unutulduğu bir "korkulu düş" haline getirildiğini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu durum, doğal olarak matematiği, ezberci, kalıpçı, öğrenme ve öğretme yöntemiyle bütünleştirmiştir. Sonuçta bilginin ticarileştirilmesinin kapıları aralanmış, inanma temeline dayalı köşe dönmeci eğilimleri öne çıkarıcı oluşumlar, eğitimimize damgasını vurmuş ve matematik de bir korkulu düş olarak öğrencilerimizin beynine kazınmıştır."
Matematik Kafe
Psikolojinin matematik bilimiyle ilgisi nedir
Uzayın gerçekleri matematikle başlar