PARANIN "TURA" TARAFINI DA GÖRÜN
Psk.Dr. Yaşar Kuru
"Dikkat Dağınıklığı" teşhisi genellikle doğru değildir
* Ne dersiniz, sizce;
- Okulda, çocuğunuza konulan, "Dikkat Dağınıklığı" teşhisi genellikle doğru "mudur"?
• Ömründe;
- Hayal kuramayan,
- Dalıp gidemeyen,
- “Dikkat dağınıklığı” yaşayamayan,
- Düşler aleminde kaybolamayan,
- Dalgınlıklar sergileyemeyen,
her çocuk ve yetişkin:
• Çünkü:
- Her yetişkin insanın ve çocuğun, “önemli” TERAPİ araçlarından biri:
“Hayal” kurabilmesidir.
• Hayal kurabilen çocuk ve yetişkin:
- Bugününü programlayabilir,
- Yarınını planlayabilir,
- Geleceğini şekillendirebilir,
- Ruhunu sıkan düşüncelerden kurtulabilir,
- İçini daraltan olaylardan sıyrılabilir.
• Yetmez:
- İçinde bulunduğu ailesinin,
- Yaşadığı toplumunun,
- Var olduğu dünyanın, günler sonrasını, “yıllar” ötesini, asırlar sonrasını:
- Şekillendirebilir,
- Yapılandırabilir,
- Etkileyebilir.
• Zira:
- Hayal kurmalar, dalıp gitmeler,
- Düşler aleminde kaybolmalar olmasaydı, günümüzde insanlık alemi, hala ateşi bile bulamamış, böylece “ilkel” yaşamını bugün dahi sürdürüyor olacaktı…
• Ama ne yazık ki günümüzde:
- “Denizde gemilerin mi battı”,
- “Dalmışken bir balık da bana çıkar”,
- “Ohooo, daha bu yaşta ne bu dalgınlık böyle”,
- “Uyan da balığa çıkalım”…şeklindeki deyimlerle, hayal aleminden “mücevherler” toplamaya çalışan, ücretsiz, zahmetsiz “terapi” olmakla meşgul olan insanlar,
- Bu “aleme” yabancı kalmış kimseler tarafından maalesef “engellenmektedirler”.
• Hadi, yetişkinler neyse ne…
- Özellikle “ilkokul” dönemlerinde;
- Eğitim dünyası ile,
- Toplu arkadaş çevresi ile,
- Yabancısı olduğu okul ve sınıf ortamıyla, yeni tanışan,
- Daha önce hiç bilmediği bilgilerle,
- Hiç görmediği insanlarla buluşan,
- Böylesi atmosfere uzun süre de anlam veremeyen çocuk,
• Okul sırasına oturduğunda:
- Öğretmeni ders anlatırken,
- Dalıp dalıp gidiyorsa,
- Pencereden dışarısını seyrediyor, tavana bakıp duruyorsa,
- Dikkati dağınık olduğu için değil,
- Aptal, geri zekalı olduğu içinse hiç değildir.
• Aksine:
- Uzun da sürebilecek olan, bu yeni dünyayı anlamaya, kavramaya çalışıyordur,
- Her gün, her hafta ve her ay karşılaştığı farklı durumlara, Hayalinde yer açmaya çalışıyordur.
- Çok sevdiği ve evde bıraktığı “yenidoğan” kardeşini düşünüyordur,
- Annesi harçlık vermeyi unutmuş, ona çözüm bulmaya çalışıyordur,
- Sabahleyin annesi , babası ile kavga etmiş, onun etkisinde kalmıştır…
• Ama gel gör ki:
- Sorun çözmeye çalışan bu çocuk,
- Çıkış yolları aramakla meşgul olan bu çocuk,
- Derdine dermen bulmaya çabalayan bu çocuk,
- Zekasını kullanmaya çalışmakla “zeki” olduğunu ispatlamaya çalışan bu çocuk, ne öğretmeni ne de okul idaresi tarafından,”anlaşılamamakla” karşı karşıyadır.
• Teşhis belli:
- “Dikkat dağınıklığı var bunda”.
• Oysa:
- Hayal kuran bir kimse:
- Uyumadığını,
- Uyuşuk olmadığını,
- Beyninin fokur fokur kaynadığını, anlatmaya çalışıyorken, nasıl olur da dikkati dağınık olarak damgalanabilir.
• Böyle bir çocuk ve yetişkin:
- Bir süreliğine;
- Kendisini, reel ortamdan soyutlayıp,
- Kendisi dışındakiler için “muamma” olan bir alemde gezinerek, kısa bir zaman sonra gerçek yaşama dönecektir.
- Bu durum sık sık olabilir, hayatının uzunca bir süresini işgal edebilir…
- Anlaşılması gereken o ki; o denli büyük sorunlar yaşamaktadır.
• Hayatın keşmekeşleri arasında “bunalan” her insanın,
- Olup bitene anlam vermekte zorlanan her çocuğun, tek “sığınağı” ve tek “terapi aracı:
- Adına;
- İster “dalgınlık” deyin,
- İsterse “dikkat dağınıklığı” deyin; onun asıl adı:
- “Hayal kurmaktır, “terapi” olmaktır, “tedavi” yolları aramaktır, çıkış yolu bulmaya çalışmaktır.
• Her “sağlıklı” ruh sahibinin,
- Her uyanık ve zeki çocuğun, yegane sığınağı ve kurtuluş aracı:
- Hayal kurmaktır, dalgınlıktır, dikkat dağıtmaktır.
Psk.Dr. Yaşar Kuru
Yazarın diğer makaleleri
Anne Baba Okulu
Üstün Zekâlı Çocuklar
Matematik Kafe