Göbek adı, dedikodu
Psk. Dr. Yaşar Kuru
• Gelin: “Kayınvalidem haklıymış… ben hata yapmışım.”
• Damat: “Galiba kayınpederim doğru söylemiş… ona teşekkür etmeliyim.”
• Anne: “Evet kızım… sen haklıymışsın.”
• Baba: “Oğlum, sen haklısın…dediğin gibi yapmak lazım galiba.”
• Öğretmen: “Çocuklar; size karşı haksızlık yaptığımı anladım… özür dilerim.”
• Komşular: “Sen haklıymışsın komşucum…şimdi fark ettim.”
şeklindeki konuşmalara tanık olabilen çocuk:
- Çelik gibi sağlam bir kişiliğe ve iradeye sahip olur.
- Sorun yaşadığı kişilerle, eşi ile, çocukları ile,komşuları ile,
oturup konuşma, görüşme anlayışına sahip olur.
- Doğru bildikleri hakkında direnme gücü elde eder,
- Hislerini paylaştığı, fikirlerini anlattığı, görüşlerini söylediği kimselerin;
kendisini, rahatlıkla ve mutlaka anlayacakları duygusu gelişir.
- Okulda, sokakta, sosyal yaşamda;
onurlu ve kişilikli bir yaşamı olur.
• Oysa;
- Evde ailesinde; özür yerine, dedikodu, gıybet ortamlarına ve konuşmalarına tanık olan çocukta,
şöyle bir his belirir:
- Ağzımla kuş tutsam, bana inanmazlar,
- Ne dersem diyeyim, kimse oralı bile olmaz.
• Çünkü zamanla;
- Ne; annesi babasına hak vermiş,
- Ne; babası annesinden özür dilemiş,
- Ne; öğretmen haksızlığını kabul etmiş,
- Ne; ailesi kendisini haklı bulmuş,
- Ne; komşular birbirlerinden özür dilemiş…
• Demek ki; büyüklerin hayatı böyle olmak zorunda…
- Ben de büyüyünce öyle olacağım…
• Çocuğunuzun, yaşı-başı kaç olursa olsun:
- Dedikodularınız ve gıybetleriniz,
- Başkaları aleyhindeki konuşmalarınız,
- Göstermelik tavır ve hareketleriniz,
- Yapmacık ve yalancıktan beğenileriniz ve kabulleriniz,
toplanıp gelirler ve çocuğunuza, yıllardır kazandırmaya çalıştığınız, “Güven” duygusunun göbeğine, ok gibi saplanırlar.
• Çünkü, çocuk güveni;
- Sokaktan toplamaz,
- Başkalarından biriktirmez,
- Okulunda kazanamaz,
- Konu-komşudan öğrenemez.
- Bizzat; annesinden-babasından elde eder.
• Sizin; dedikodu benzeri halleriniz, çocuğun ruhuna;
- “Güvendiğin dağlara kar yağdı” sözünü mail olarak atar.
- Ayıkla pirincin taşını.
• Sebebi ise, çocuk:
- “Demek ki, insan denen bu varlıklar,
yarın , benim bulunacağım yabancı ortamlardan ayrıldığımda,
benim hakkımda da ileri-geri konuşacaklardır.
Galiba kural böyle…” diye düşünecektir.
- Düşünsün varsın hocam, ne çıkar?
• Şu çıkar:
- Çocuğun;
1- İnsanlara karşı güven duygusu olan tüpü boşalır,
2- Kimseye güvenemeyen çocuk için dünya, bir pres gibi kendisini sıkar.
3- Kimse, onun yanında uzun süre duramaz,
- Çünkü, kendisi sıkıldığı gibi, herkesi de sıkar.
- Derin nefes bile alamazsınız, bu gibilerin yanında.
4- Etrafında, kendisine güvenen kimse kalmaz.
• Düşünebiliyor musunuz:
- Bu çocuk;
- Okula gidince öğretmenine,
- Sınıfındaki cıvıl cıvıl arkadaşlarına,
- Sokağa çıkınca oyundaşlarına,
- Evlenince eşine, çocuklarına,
- Amir olunca, memurlarına,
- İşveren olunca, iş görenlerine,
asla güvenemez, onları kırar geçer.
- Çünkü; kendisinin arkasından, dolaplar çevirdiklerini düşünür.
• Etrafa güven duygusunu yitiren kimse;
- Gönül huzuru ile yemek bile yiyemez.
- Yolda, caddede telaş içinde yürür,
- Yaşamın her alanında hızlanır,
- Hızlandıkça, hayatı fark edemez, ipin ucunu kaçırır,
• Evet; bir çok dostu varmış gibi görünür,
- Zengin de olabilir, kariyer sahibi de…
• Ama, yanında yöresinde kimse olmaz…
Psk. Dr. Yaşar Kuru
yazarın diğer makaleleri